"Bir Devlet ki! Gümrük işlerini, vergilerini, ülkenin ve milletin ihtiyaçlarına göre düzenlemekten alı konulmuştur. Böyle bir devlete elbette bağımsız devlet denemez."

Gümrük Birliği

Tarih: 25.05.2015 10:33:07 - Görüntülenme: 24183

1995 senesinde Almanya’da kişi başına düşen gayri safi milli hasıla 31.716 Usd, Fransa’da 27.039 Usd, İngiltere’de 21.296 Usd , İtalya’da 20.604 Usd  Türkiye’de ise 2.896 Usd olduğu gözönüne alınırsa Ab’li sanayiciler bu anlaşmayı Türkiye’de üretim tesisleri kurarak bu tesislerde üretilecek ürünlerin hammaddelerini yine Ab’den göndererek ülkemizdeki ucuz iş güçünden yararlanmayı amaçlamışlardır. O yıllar itibari ile bakılırsa bu strateji kazan / kazan ilkesine dayandığı görülmektedir. Bu tezi anlaşma öncesi 18 yıl olan 1978 ila 1995 arasında kişi başına düşen milli gelirdeki artış oranı ortalaması olan %5,45 (tutar olarak ortalaması 1.990 Usd) ve anlaşma sonrası 18 yıl olan 1996 ila 2013 arasında kişi başına düşen milli gelirdeki artış oranı ortalaması olan %8,93’ü (tutar olarak ortalaması 6.749 Usd)  karşılaştırarak ulaşabiliriz.



1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararında AB ileride yapacağı Serbest Ticaret Anlaşmalarına (Sta) GB üye olan Türkiyenin de dahil edileceği maddesini eklememiştir. Ab tek başına diğer ülkeler ile Sta yapabiliyorken Türkiye sadece Ab’nin Sta yaptığı ülkeler ile yapabilmektedir, bu durum Ab lehine bir ticaret sapması yaratmakdatır. Şimdiye kadar Ab’nin Sta imzaladığı fakat ülkemizin imzalamadığı ülkeler: Cezayir, Meksika, Güney Afrika olarak listenebilinir. Bu durum Ab ile aramızda ticaret (trafik) sapmasına yol açmakta ve ülkemize gümrük vergisi ödenmeyen malzemeler Ab üzerinden girebilmektedir. Meksika’dan gelen taşıt araçları Ab üzerinden Türkiye’ye gelmiş fakat ülkemiz Meksika menşeili araçlar için gümrük vergisi oranında %10 ilave gümrük vergisi alınması hakkında  Bakanlar Kurulu Kararı çıkartarak bu durum engellenmiştir. Fakat bu engel sadece birkaç malzeme için konularak takip edilebilinir.



Abd  ile Ab ülkeleri ülkeleri dünya nüfusunun onda birine sahip olsa da küresel üretimin yarısını, uluslararası ticaretin üçte birini teşkil ediyor.  Başkan Barack Obama, Şubat ayında Amerikan Kongresi’nde yaptığı ‘Birliğin Durumu’ konuşmasında Transatlantik Ticaret Yatırım Ortaklığının (TTYO) en son evresinin başlangıcına işaret etti. TTYO müzakereleri sırasında kaldırılması planlanan yüzde 3 dolaylarındaki gümrük vergisinin yanı sıra iki taraflı ve çok taraflı düzenlemeler ile hem mevzuatın, hem de standartların piyasalara girişi çok kolaylaştıracak ya da zorlaştıracak ölçüde bütün dünyada uyumlaştırılmasıdır. Bu aynı zamanda Türkiye ekonomisi ve siyaset atmosferinin tamamı açısından kritik bir virajı ifade etmektedir ki; muhtemelen en azından Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgeleri için ilginç yayılma etkileri doğuracaktır.



Ab aramızdaki gümrük birliği ortaklığı anlaşması ülkemiz tarafından aşağıdaki gibi revize edilmek istenmektedir.

 




  • Türkiye’nin karar alma mekanizmalarında mutlaka yer alması,

  • AB’nin üçüncü ülkelerle imzalayacağı serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye’nin otomatik olarak taraf olması,

  • Türkiye’nin Gümrük Birliği kapsamındaki ürünlerinin AB içinde serbest dolaşımının önündeki engellerin ve kotaların kaldırılması

  • Türkiye’nin Gümrük Birliği kapsamındaki ürünlerinin AB içinde serbest dolaşımının önündeki engellerin ve kotaların kaldırılması





Konu revize isteklerimiz Ab tarafından kolaylıkla olumlu karşılanarak revize edilmesi kolay gözükmemekte ve olası cevapları ise tam üye olmak için sorumluluklarımızı yerine getirmemiz istenecektir. Ab ile tam üyelik hakkında aramızda uzun zamandan beri süre gelen sessizliği, Ab yetkilileri kendi  lehlerine zaman kazanma çabası içine girmek için kullanacağını ve bu sürede TTYO’nun sonuçlanmasını bekleyerek ülkemizin revize istekleri karşısında elinin kuvvetlenmesi stratejisini izleyecekleri görüşündeyim. Ülkemiz önünde 2 seçeneğin olduğunu öngörmekteyim:



1.Ab’ye tam üye olmak



2.Ab ile aramızdaki gümrük birliğini STA’ya dönüştürerek diğer ükeler ile kendi STA’larımızı yapmak



1/95 sayılı anlaşmayı imzalayan irade  1. Seçeneği seçmiş ve bu yolda çalışmıştır. Yıllar içinde değişen şartlar bizi 1. seçeneğin gerçekleşmeyeceği yönüne götürmüş ise hiç zaman geçirmeden 2. Seçenekten yola devam etmeli ve çok zaman kaybettiğimiz gerçeğini kabullenmeliyiz. Aksi takdirde TTYO’dan sonra Ab’nin ASEAN, (Burma - Myanmar, Brunei, Kamboçya, Endonezya, Laos, Malezya, Filipinler, Singapur, Tayland, Vietnam), Kanada, GCC (Bahreyn, Kuveyt, Oman, Katar, Suudi Arabistan ve  Birleşik Arap Emirlikleri), Hindistan, Ukrayna gibi ülkelerle yapacağı Sta’larda da yine aynı sorunları yaşayacağımız bir gerçektir.



Hakan Demirtaş – 13/05/2015


Son Yüklenen Diğer Haberler