"Bir Devlet ki! Gümrük işlerini, vergilerini, ülkenin ve milletin ihtiyaçlarına göre düzenlemekten alı konulmuştur. Böyle bir devlete elbette bağımsız devlet denemez."

Gümrük Uyuşmazlıkları İçin itiraz ve İtirazların Karara Bağlanma Süresi Ve Zımni Ret

Tarih: 16.03.2015 12:57:00 - Görüntülenme: 10740

Gümrük idareleriyle muhatap olan işlem yaptıran tüm gerçek ve tüzel kişiler yaptıkları işlemlerinden dolayı her zaman gümrük mevzuatı ile ilgili uyuşmazlıkla karşı karşıya gelme ihtimali vardır.İşlemlerinin sorunsuz olarak bitirilip eşyanın teslim alınması veya yurtdışına teslimi,bu eşyalarla ilgili gümrük idareleriyle tekrar muhatap olunmayacak anlamı çıkartılmamalıdır.



Yükümlüler,ithal veya ihraca konu eşya gerek gümrüğün denetiminde iken tahakkuk ettirilerek tebliğ edilen,gerekse ithal ve ihraçtan sonra yapılan kontrol ve denetimler sırasında eksik alındığı anlaşılan gümrük vergileri tebliğ edilmek de,yükümlüler tarafından yasal süre içinde itiraz yoluna gidilmediği takdirde gelir eksikliği ve cezaları ile birlikte tahsil yoluna gitmektedirler .



Gümrük idaresiyle uyuşmazlığa düşen bir kişinin ilk yapacağı işlem itiraz hakkını kullanmasıdır.Gümrük kanununun gümrük mevzuatının uygulanmasına ilişkin kararlar başlıklı 6.maddenin 3.fıkrasında; Gümrük idareleri tarafından gerek başvuruların reddine ve gerekse muhatabı kişinin aleyhine olarak verilen yazılı kararlar, Onikinci Kısımda belirtilen şekilde itiraz yolu açık olmak üzere gerekçeli olarak alınır ve bu hususlar kararda belirtilir,hükmüne yer verilmiştir.4458 gümrük kanunun 12.inci kısmının 242.inci maddesinde yer verilmiş olunan itirazlar;



1. Yükümlüler kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebilir.



2. İdareye intikal eden itirazlar 30 gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edilir.



3. İtiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itiraz süresinde yapılmış sayılır ve idarece yetkili makama ulaştırılır.



4. İtirazın reddi kararlarına karşı işlemin yapıldığı yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabilir denmektedir.



İtirazda süreler,gümrük idaresi tarafından yapılmış olunan tebligat,yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar. Süre, tarih veya vadelerin bitim tarihinin resmi tatil gününe rastlaması halinde, bu süreler ilk işgününün resmi çalışma saatleri sonunda biter.



Gümrük kanununun öngördüğü süre aşılarak itirazda bulunulduğunun idarece tespit edilmesi halinde;itiraz olayın esastan incelenmesine geçilmeden süre aşımı nedeniyle reddedilir.bunun üzerine ilgililerin idari yargıya gitme hakları vardır.Ancak,idari yargının yerleşmiş içtihatları süre aşımının hak düşürücü olduğu yönündedir.



İdareye intikal eden itirazlar 30 gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edilir.Ancak,belirtilen sürelerde idareden bir cevap çıkmayınca ila nihai beklenecek midir?İşte burada İdarenin Sukutu(Zımni Red) kavramı karşımıza çıkıyor.



Bu konuda Bakanlığımıza intikal eden olaylardan 4458 sayılı Gümrük Kanununun 242 nci maddesi çerçevesinde itirazların karara bağlanma süreci ile ilgili olarak tereddütler oluştuğu anlaşıldığı, idari itirazların karara bağlanmasında süre yönüyle dikkate alınacak hususlar Gümrükler Genel Müdürlüğü 21.11.2014 tarihinde yayınlamış olduğu 2014/26 sayılı Genelge ile açıklığa kavuşturmuştur.Genelgede ifade edildiği üzere:



 Gümrük Kanununun 242 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca yapılan itirazların, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca gümrük idareleri tarafından 30 gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edilmesi gerekir.



Öte yandan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari makamların sükutu” başlıklı 10 uncu maddesi



“1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler.



2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir.



Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler."



Hükmünü amir olduğundan otuz günlük süre içerisinde cevap verilmemesi halinde zımni ret durumu oluşacaktır.



Uygulamada, itirazların incelemesi aşamasında gerekli yazışmalar ve değerlendirmeler nedeniyle 30 günlük sürenin yeterli olmayabildiği anlaşılmaktadır.



Bu tür durumlarla ilgili olarak, Gümrük Yönetmeliğinin “İtirazların karara bağlanması” başlıklı 586 ncı maddesinde “İtirazlar, anlaşmazlığa konu beyanname ve sair her türlü belge ile eşyadan alınacak örnek, örnek alınması mümkün olmayan hallerde eşyanın kendisi veya fotoğraf, katalog, prospektüs gibi eşyayı görmeden fikir verecek diğer belgelerin incelenmesi veya gerek duyulması halinde ilgili gümrük idaresinin mütalaası da alınmak suretiyle otuz gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edilir. Otuz gün içerisinde karar alınamadığı durumlarda Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” denilmekte, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında ise, “Karar alınması talebinin yazılı olarak yapılması gerekir. Gümrük idareleri, söz konusu talebe ilişkin başvurunun kendilerine ulaştığı tarihten itibaren otuz gün içinde karar alırlar. Verilen kararlar başvuru sahibine yazılı olarak tebliğ edilir.



Ancak, gümrük idareleri tarafından bu süreye uyulması mümkün değilse, belirtilen süre aşılabilir. Bu durumda, söz konusu idareler, yukarıda belirlenen sürenin dolmasından önce başvuru sahibine süre aşımını haklı kılan gerekçeler ile talep hakkında karar vermek için gerekli gördükleri ek süreyi de belirterek bilgi verirler.”



hükmü yer almaktadır.



Öte yandan İdari Yargılama Usulü Kanununun 10/2 maddesinde, “…Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez.” denilmektedir.



Bu itibarla 4458 sayılı Gümrük Kanununun 242 nci maddesinde belirtilen süre içinde karar alınamadığı durumlarda, Gümrük Yönetmeliğinin 586 ncı maddesi çerçevesinde, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. Bu durumda, Gümrük Genel Tebliği (Tahsilat İşlemleri) Seri No:2’nin 12 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, sürenin dolmasından önce, süre aşımını gerekli kılan gerekçeler ve ek süre yükümlüye bildirilir. Bu sürenin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süreyi geçmemesi gerekir.



Ek süre kullanılan durumda itirazın 30 gün içinde karara bağlanmaması nedeniyle dava açılması Ek süre kullanılması nedeniyle itirazın 30 gün içinde sonuçlanmaması halinde yükümlülerce 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10/2 maddesi uyarınca idari yargı nezdinde zımni red gerekçesiyle dava açabildikleri anlaşılmaktadır.



İdari Yargılama Usulü Kanununun 10/2 maddesinin “… süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir.” hükmü çerçevesinde ilgilisince dava açılması ve itiraz incelemesi sonucunda yükümlü lehine karara varıldığı hallerde, itiraz başvurusuna ilişkin cevabın yükümlüsüne ve ilgili mahkemeye bildirilerek, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesinin talep edilmesi gerekmektedir.



Altı aylık süre içerisinde cevap verilememesi durumu Ek süre kullanılmasına rağmen altı ay içinde cevap verilemediği ve yükümlü tarafından da dava yoluna başvurulmadığının tespit edildiği durumlarda, yükümlüye herhangi bir tebligat yapılmaksızın, Gümrük Genel Tebliği (Tahsilat İşlemleri) (Seri No:2) hükümleri çerçevesinde işlem yapılır.



İdari itiraz yolları tüketilmeden idari yargıya başvurulamaz.Buna ilişkin düzenlemenin 242.maddesinin 3 ve 4.fıkralarında yapıldığı anlaşılmaktadır.Bu düzenlemeden çıkartılacak en önemli sonuç;Mezkur kanununun 242.maddesinde ön görülen itiraz prosedürünün ihtiyari,ikincil bir prosedür değil mutlak surette uygulanması gereken bir prosedür olduğudur.



 





KAYNAKLAR



 



4458 Gümrük Kanunu Ve Gümrük Yönetmeliği



2014/26 Genelge  Gümrükler Genel Müdürlüğü



Gümrük Uyuşmazlıkları Ve Çözüm Yolları Gümrük Kabahatleri Ve Uygulaması Kaptan Kılıç Güm.Ve Muh.Başmüdürü



T.C. Danıştay 7.Dairesi Esas: 2005/3249 Karar: 2006/981 Karar Tarihi: 28.03.2006



Danıştay 7.Daire Başkanlığı 2009-7771 Esas Sayılı 30.12.2009 Tarihli Kararı



Gümrük Uyuşmazlıkları İçin İtiraz ve İdari Yollar-Deniz KOYUNOĞLU-LEBİB YALKIN MEVZUAT DERGİSİ-KASIM  2010-SAYI 83


Son Yüklenen Diğer Haberler