"Bir Devlet ki! Gümrük işlerini, vergilerini, ülkenin ve milletin ihtiyaçlarına göre düzenlemekten alı konulmuştur. Böyle bir devlete elbette bağımsız devlet denemez."

Kaçakçılığın Önlenmesi, İzlenmesi ve Soruşturulması Hakkında Kanun Tasarısı üzerine Birkaç Söz

Tarih: 11.05.2003 00:17:00 - Görüntülenme: 4699

Yeni tasarı, eski Kaçakçılık Kanunu`nun ortaya çıktığı koşullar ile zaman içerisinde gösterdiği evrimi, uluslararası ticaret ve ilişkilerdeki gelişmelerden ve ülkemizdeki yansımalarından da bahisle yeni bir kanuna neden ihtiyaç duyulduğunu gerekçelendirmektedir.



Dünya ticaretindeki genel eğilim nedir?



Günümüzde, ticaretin daha libere olduğu, vergilendirme unsurlarının giderek geri planda kaldığı, onun yerine tarife dışı önlemlerin (çevre, insan ve bitki sağlığı, cites) öne çıktığı bir gerçektir. Hatta, genel gerekçede belirtildiğinden daha da ileri gidip, dünya ticaretinin ulaştığı boyuta baktığımızda kaçakçılık suçunun sadece yerel boyutta olmayıp, uluslararası boyutta olduğunu belirtmek abartı olmayacaktır. Tasarı içeriğinde ve gerekçelerde belirtildiği üzere, artık dış ticaret gerek kendi kanunlarımız, gerekse taraf olduğumuz birçok uluslararası ve ikili anlaşmalara göre yürütülmekledir. Öte yandan Birleşmiş Milletler İnsan Gelişme Raporu`nda tahmini verilere göre örgütlü suçların (yasadışı ticaret) 2.2 trilyon dolar seviyelerinde olduğu, bunun da gelişmiş yedi ülkeden dördünün milli hasılasına eşit olduğu belirtilmektedir.



Ayrıca örgütlü suçların ulusal düzeyden, uluslararası boyuta doğru hızla geliştiği, adeta bir ahtapot gibi teknolojinin her türlü imkânını da kullanarak hızla büyüdüğü ve çeşitlendiği önemle vurgulanmaktadır. Dünya Gümrük Örgütü`nün tespitleri de hemen hemen aynı olup, bu verilerden yola çıkarak öneri ve tavsiyelerde bulunmakta, mevzuat hükümlerinin ihlali ile kaçakçılık kastı ile hareket ayrı değerlendirilmektedir.



Yasadışı ticaretle mücadelede kimler yer almalıdır?



Tam da bu noktada yasadışı ticaret ve kaçakçılığa karşı etkin mücadelenin ilgili her birimdeki uzman ve bilinçli kadrolara sahip olmaktan geçeceği de ayrıca ve önemle belirtilmektedir. Diğer taraftan, 4458 sayılı Gümrük Kanunu`nu ile uygulamalarına dikkatlice baktığımızda "gümrükçe onaylanmış kişi" uygulaması dahi, sonradan kontrol yöntemlerinin gelecekte ne kadar önem kazanacağına işaret etmektedir. Kısaca belirtmek gerekirse, ticaretin bir bütün olarak kontrol edilmesi, yasadışı ticaret ve kaçakçılığın önlenmesi esas olarak sınır ya da gümrüklü sahalardaki kontrol ya da beyanlara göre yapılacak denetimlerle değil; eşyanın ilk yükleme limanı dahil, izlediği trafik, üretim, satış ve dağıtımına ait kayıt ve belgelerin incelenerek, tek bir kod ile eşyanın uluslararası seyrinin yakın takibinden ve kontrol altına alınmasından geçmektedir.



Tasarının temel hedeflerinden biri, yasadışı ticaret ve kayıtdışı ekonominin önlenmesi ise, diğeri de bu mücadelenin tek başına yasa maddeleri ile olmayacağı gerçeğinden hareketle, bilinçli ve kararlı kamu idaresinin yanında, gümrük müşavirlerinden oluşan uzmanlar ordusunun da aktif katılımını sağlamak ve kayıtlı ticari faaliyet sürdüren dış ticaret erbabının destek ve gücünü arkasına almak olmalıdır.



Beyanda bulunuyor olma sıfatı ile her halükârda gümrük müşavirini toplu ya da teşekkül halinde kaçakçılığın bir parçası olarak görmek, kamusal bir görev yerine getiren gümrük müşavirlerini en başından yanlış safa yerleştirmek ve kaçakçılıkla yapılacak mücadeleyi zaafa uğratmakla eş anlamlı olacaktır.



Sorumluluk net olarak tanımlanmalıdır.



İthalat ve ihracatla ilgili olarak düzenlenen belgelerdeki sorumluluk payı gerek ticaret erbabı, gerekse gümrük müşaviri açısından mutlaka ortaya konulmalıdır. Elbetteki sahte belge düzenleyenler, belgede sahtecilik yapanlar ile bu belgelere dayanarak bilerek ve isteyerek beyanda bulunanlar mutlaka gerekli cezayı görmelidirler. Tek başına beyanda bulunuyor olmak, suçun ortağı olmak için yeterli bir neden sayılmamalıdır. Gümrük müşavirliği bilgi ve birikime dayanan, uzun yıllar içinde kazanılan ve kamusal yanı giderek öne çıkan bir meslektir.



Müşavirler bu mesleki faaliyetleri sonucunda varlıklarını sürdürebilmektedirler. Onları potansiyel suçlu olarak görmek ve sürekli zan altında tutmak, kamusal görevlerini layıkı ile yapmalarının önündeki en büyük engellerden biri olacaktır. Gümrük müşavirleri kayıtlı ticaret ve kamunun yanındadır. Kayıtdışı ekonominin, neredeyse kayıtlı ekonomiden fazla olduğu bir ortamda, en kolay yol gümrük müşavirinin soruşturularak elindeki müşavirlik belgesinin alınmasıdır.



Bütün görüşmeler yapılıp sipariş verilir, hatta proforma fatura ile ilgili bankadan para transferi yapılarak mal sevk edilirken, emr, konşimento, atr düzenlenip onaylattırılırken, gümrük müşaviri bu işin neresinde yer almaktadır? Tasarı doğru gerekçelerle yola çıkmış, ancak gümrük müşavirlerini yanlış safa yerleştirmiştir. Adaletin yıllar sonra tecelli ettiği bir ülkede, gümrük müşavirlerinin uğradığı kayıplar nasıl telafi edilecektir? Açılacak davalar, yapılacak soruşturmalar, bağımsızlığı her gün biraz daha yok edilen gümrük teşkilatını yeni çalışmaların içine itmeyecek midir?



Yasadışı ticaret ve kayıtdışı ekonominin vebalini, beyanda bulunduğu için gümrük müşavirinin boynuna yüklemek büyük bir haksızlık değil midir? Kendi politikalarını ulusal bilinç ve çıkar temelinde oluşturmuş bağımsız ve güçlü bir gümrük idaresi ile onun hemen yanıbaşında yer alan gümrük müşavirleri kaçakçılığa karşı mücadelenin iki temel direğidir.



Gümrük müşavirleri, yıllardır ithalat ve ihracatın her aşamasında ve kamu idaresi adına ilk denetim ve kontrolleri yapmakta, ülkemiz için çok değerli bir hizmet üretmektedir. Onları ödüllendirmenin yolu, kaçakçılıkla damgalamak olmamalıdır.



Odalaşmasına dahi izin verilmemiş biz gümrük müşavirlerini toplu ve örgütlü kaçakçılığın en baş aktörlerinden biri olarak gerekçelendirmek, yapılabilecek en büyük hatalardan biri olsa gerektir. Her şeye rağmen gümrük müşavirleri doğru safta ve doğru bildiği yolda mücadelesine devam edecektir.



FARİS KILIÇ

GÜMRÜK MÜŞAVİRİ


Son Yüklenen Diğer Haberler