ÖZET
Ticari hayatta sıklıkla kullanılan ve karşımıza çıkan, herhangi bir mal veya hizmet ithaline ilişkin olarak oluşan credit note, debit note, cari hesap sözleşmesi, finansman anlaşması ve mutabakat farkları vergisel yönüyle değerlendirildiğinde; Debit note ve cari hesap sözleşmesi sonucunda ortaya çıkan borç miktarı üzerinden ödenen faiz gideri ile bazı şartları taşıması koşuluyla mutabakat farkı sonucu oluşan alacak (bizim alacağımız, satıcının borcu) tutarı, ithal edilen mal veya hizmet için yüklenilen ilave bir gider olup, ilgili olduğu mal veya hizmetin vergilendirme koşullarında vergiye tabi tutulması gerekir.
Anahtar Kelimeler: Credit note, debit note, cari hesap sözleşmesi, Finansman anlaşması, mutabakat farkı, gümrük kıymeti, stopaj.
GİRİŞ
Credit Note: Alacak notu, alacak dekontu.
Debit Note: Borç notu, borç dekontu.
Cari Hesap/Cari Hesap Sözleşmesi: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 89.maddesine göre; İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra ortaya çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme, cari hesap sözleşmesidir. Bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz.
Finansman sözleşmesi: 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 39.maddesine göre: Her türlü mal veya hizmet alımının, malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören sözleşmedir. Finansman sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesi zorunludur. Finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri temin eden satıcılarla önceden yazılı şekilde genel bir sözleşme yapmaları gerekir.
Mutabakat: Anlaşma, uyuşma, uygunluk demektir.
Mutabakat Farkı: Bir şirketin, belirli periyodik aralıklarla cari hesapta mutabakat sağlamak için cari hesaptaki borç ve alacak değerlerinin karşılıklı teyid işlemi sonucunda ortaya çıkan fark tutardır. Mutabakat farkı karşı tarafın alacağı (bizim borcumuz) veya bizim alacağımız (karşı tarafın borcu) şeklinde oluşmaktadır.
I- CREDİT NOTE VE DEBİT NOTE’NİN
VERGİSEL
BOYUTU
Credit Note: Alacak notu, alacak dekontu, çeşitli nedenlerle
ortaya çıkan fiyat indirimleri sebebiyle, alıcının satıcıdan alacaklı olduğunu
gösteren bir belgedir. Credit note işlemi alıcıdan/müşteriden alacak miktarını
azaltan bir işlemdir.
Debit Note: Borç notu, borç
dekontu.
Uluslararası ticari ilişkilerde credit note/credit nemo veya credit
notte ile debit note sıklıkla kullanılan tevsik edici belgelerdir. Bilindiği üzere; alacak notu (credit
note) ve borç notu (debit note), uluslararası ticaret yapan şirketlerce
ticarette genellikle öngörülmeyecek şekilde ortaya çıkan maliyetlere ilişkin
unsurları karşılıklı olarak dengelemek amacıyla kullanılan alacak veya borç
dekontlarıdır. Bu dekontlar,
genellikle satıcı tarafından alıcıya ticari, lojistik, teknik
talepler, fiyat düzeltmeleri, komisyon, indirim, alacağından
vaz geçme gibi nedenlerle gönderilir. Ticari hayatta sıkça kullanılan bu
belgeler vergiye tabi kazancın belirlenmesinde de önemli gider ve gelir
kalemlerini oluşturmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu uygulamasında ve çeşitli muktezalarda/özelgelerde credit note (alacaklandırma notu) ve debit note (borçlandırma notu) birer belge olarak kabul edilmiştir.
Credit Note (Alacak notu)’nun nasıl
kaynaklandığı, nasıl oluştuğu vergilendirme açısından çok önem taşımakta olup;
Örnek 1: Önceden kaparo göndererek veya peşin olarak gerçekleştirilen mal
veya hizmet alımlarında, belirli dönemlerde, satıcının yeterince mal veya
hizmeti gönderememesi nedeniyle, alıcının satıcı nezdinde bulunan alacak
miktarını belirtmek üzere satıcı tarafından düzenlenen credit note’ler
bilgilendirme mahiyetinde olduğu için herhangi bir vergi tevkifatına tabi
değildir. Bu tür credit note’lerde gelende, müteakip yapılacak mal veya hizmet
alınlarında kullanılarak yurt dışına credit note tutarı kadar eksik döviz transferi
(satıcıya eksik ödeme) yapılır fakat,
ilgili mal veya hizmetin bedeline ilave edilerek beyan edilir/vergilendirilir,
ya da söz konusu fazla tutar satıcı tarafından alıcıya geri gönderilir/iade
edilir.
Herhangi bir mal veya hizmet ithalatından sonra, malın veya
hizmetin kalitesinin düşüklüğü, malın bir kısmının bozuk çıkması, geri iadesi
veya hizmetten memnun kalınmaması, mal veya hizmetin eksik gönderilmesi ya da eksik
teslim edilmesi, maddi hesap hatası yapılması, vb. sebeplerle mal veya hizmetin
bedelinde bir değişiklik, bir eksilme vukubulmasına bağlı olarak düzenlenen
credit noteler, ithale konu mal veya hizmetin matrahında değişikliğe
(eksilmeye/azalmaya) sebep oldukları için credit noteye tekabül eden vergilerin
ilgili mükellefe iadesi, terkini veya mahsubu, hizmet ithaline ilişkin credit
notelere tekabül eden KDV ile varsa Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisi’nden
kaynaklanan stopajın iadesi gerekir.
Örnek 2: 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 35.maddesi ile ilgili mevzuat gereği hizmet bedelinde meydana gelen değişikliğe paralel
olarak indirim tutarlarının da düzeltilmesi, bu düzeltme işleminin, matrahta
değişikliğin vuku bulduğu vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinde
fazladan indirilen tutar, "İlave Edilecek KDV" satırında beyan
edilmek suretiyle yapılmalıdır. Söz konusu işlem için yurtdışındaki satıcı
adına fatura düzenlenmesine ve indirim tutarı üzerinden KDV hesaplanmasına
gerek bulunmamaktadır.
Öte yandan, mal ithaline ilişkin olan ve aynı (yukarıki
paragraftaki) şartları taşıyan credit notelere isabet eden gümrük vergileri ise Gümrük Yönetmeliği’nin 45-1/ç.maddesi gereği; Eşyanın
serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescili tarihinde kusurlu olduğunun,
satıcı tarafından fiyatta yapılan düzeltmenin beyannamenin tescilinden önce
yapılmış satış sözleşmesinde yer alan garantiye ilişkin bir yükümlülükten
kaynaklandığının, eşyada mevcut kusurun satış sırasında satış fiyatının
belirlenmesinde dikkate alınmamış olduğunun, gümrük idaresine tevsiki ve idarece
uygun bulunması şartıyla, fiyatta yapılan düzeltme satış bedeli yöntemine göre
gümrük kıymetinin tespitinde dikkate alınır ve Kanunun 211.maddesi çerçevesinde
işlem yapılır (geri verilir veya kaldırılır). Söz konusu düzeltmenin dikkate
alınabilmesi için, ilgili başvurunun beyannamenin tescilinden itibaren bir yıl
içinde yapılmış olması gerekir.
Örnek 3: Türkiye’de faaliyet gösteren A firmasının,
Tayvan’da faaliyet gösteren B firmasından 100.000-USD tutarında klima ve
vantilatör ithal ettiğini, ithalat sonrası söz konusu eşyaların dağıtım ve
pazarlaması sırasında klimaların % 10’nun (10.000-USD’lık kısmının) kusurlu
olduğunun anlaşıldığını varsayalım.
- Söz konusu eşyanın serbest dolaşıma giriş
beyannamesinin tescili tarihinde kusurlu olduğunun, satıcı tarafından fiyatta yapılan
düzeltmenin beyannamenin tescilinden önce yapılmış satış sözleşmesinde yer alan
garantiye ilişkin bir yükümlülükten kaynaklandığının, klimalardaki mevcut
kusurun satış sırasında satış fiyatının belirlenmesinde dikkate alınmamış
olduğunun, gümrük idaresine tevsiki ve ilgili idarece uygun bulunması şartıyla,
fiyatta yapılan düzeltme satış bedeli yöntemine göre gümrük kıymetinin
tespitinde dikkate alınır ve Kanunun 211.maddesi çerçevesinde işlem yapılır (geri
verilir veya kaldırılır). Söz konusu
düzeltmenin dikkate alınabilmesi için, ilgili başvurunun beyannamenin
tescilinden itibaren bir yıl içinde yapılmış olması gerekir.
- İthalat
sırasında kullanılan söz konusu credit note tutarlarına karşılık gelen döviz
tutarlarının daha önce (ilgili SDGB’nin tescilinden önce) yurt dışına/satıcıya
ödendiğinin ispatlanması, aksi
takdirde, bahse konu credit note tutarı üzerinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6
ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı
Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar
eki “Vadeli İthalatında KKDF Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Olarak Belirlenen
Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve
tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF +
ÖTV tutarına) tekabül eden KDV’nin tahsili gerekir.
Örnek 4: Yukarıda (Örnek 3’te) yer alan
ithalat sırasında A firmasının söz konusu eşyalar için 80.000-USD transfer
yapıldığı, geriye kalan 20.000-USD içinse B firmasının bildirdiği Credit
Note’yi (alacak dekontunu) kullandığını varsayalım. Bahse konu credit note
tutarına karşılık gelen döviz tutarının (20.000-USD’nin) daha önce (ilgili ithalat
beyannamesinin/SDGB’nin tescilinden önce) yurt dışına/satıcıya ödendiğinin
ispatlanması gerekir. Aksi takdirde, bahse konu credit note tutarı üzerinden
Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri
kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak
Kullanımını Destekleme Fo-nu Kesintileri Hakkında Karar eki “Vadeli İthalatında
KKDF Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Ola-rak Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste
1’de belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan
KKDF tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV tuta-rına) tekabül eden
KDV’nin tahsili gerekir.
Debit Note: Borç notu, borç dekontu, herhangi bir
mal veya hizmet ithalatına ilişkin olarak ithal edilen mal veya hizmetin
miktarının ya da fiyatının eksik hesaplanması, eksik faturalandırılması,
düzenlenen fatura miktarından daha fazla malın gönderilmesi veya hizmetin
ifası, vb. sebeplerle satıcı tarafından düzenlenip alıcıya gönderilen debit
noteler vergi tevkifatına tabi olup;
a) Hizmet ithaline ilişkin debit noteler: Düzeltme beyannamesiyle ilgili vergi dairesine beyan edilerek,
ilgili hizmet ithalinin tabi olduğu vergilendirme kriterlerine göre
vergilendirilmesi (KDV ile varsa Gelir Vergisi veya
Kurumlar Vergisi’nden kaynaklanan stopajın ödenmesi) gerekir.
Örnek 5: Uşak’ta ev tekstil ürünleri üreten C firmasının, fabrikasındaki makine ve
ekipmanların periyodik bakımı için İtalya’daki D firmasından 10.000-EUR
tutarında mühendislik, bakım ve onarım hizmeti satın aldığını, yapılan anlaşma
gereği döviz kurlarındaki aşırı dalgalanma ve çalışma şartlarının zorluğu nedeniyle
D firmasının 1.000-EUR tutarında Debit note gönderdiğini, bakım ve onarım işi
için Türkiye’ye gelen mühendisler ve teknisyenlerin Türkiye’de toplam 10 gün
kaldıklarını varsayalım.
- Söz konusu
1.000-EUR tutarlı Debit notenin, aynen ilgili hizmet ithalinin (mühendislik, bakım ve onarım hizmetinin) tabi olduğu vergilendirme
kriterlerine göre vergilendirilmesi, C firmasının, düzeltme beyannamesiyle
ilgili Vergi dairesine sorumlu sıfatıyla beyanda bulunarak, tekabül eden
KDV’nin ödenmesi gerekir.
b) Herhangi bir mal
veya eşya ithaline ilişkin debit noteler ise; 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 24/3-a ve
27.maddesi gereği Gümrük Kıymet Unsuru veya 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun 21.maddesi gereği İthalatta KDV Matrah Unsuru olup, Gümrük
Yönetmeliği’nin 53/5.maddesi gereği (İthal eşyasının gümrük
kıymetine veya ithalatta katma değer vergisi matrahına girmesi gereken, ancak
gümrük beyannamesinin tescili anında beyan sahibi tarafından mevcudiyetinin
bilinmesi mümkün olmayan kıymet veya matrah unsurları için) en geç söz konusu
kıymet veya matrah unsurunun öğrenildiği ayı takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar beyanda (tamamlayıcı beyanda) bulunulması ve
tekabül eden vergilerin de aynı süre içinde ödenmesi
gerekir.
Örnek 6: Yukarıda (Örnek
3’te) yer alan A firmasının, Tayvan’da faaliyet
gösteren B firmasından 100.000-USD tutarında klima ve vantilatör ithal
ettiğini, söz konusu eşyalar için ithalat sonrası B firmasınca 5.000-USD
tutarında Debit Note gönderildiğini varsayalım.
- A firmasınca, söz konusu debit note
alınır alınmaz, en geç takip eden ayın 26.günü akşamına kadar Gümrük Yönetmeliği’nin 53/5.maddesi
gereği ilgili gümrük idaresine
tamamlayıcı beyanda bulunarak (eşyaların ithaline ilişkin SDGB ile
ilişkilendirilerek) tekabül eden gümrük/ithalat vergilerinin ödenmesi gerekir.
Söz konusu Debit note tutarının, tamamlayıcı beyandan önce yurt dışına/satıcıya
gönderilmesi, aksi takdirde; Debit note tutarı üzerinden Gümrükler
Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında,
(8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını
Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar eki “Vadeli İthalatında KKDF
Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Olarak Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de
belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF
tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV tutarına) tekabül eden
KDV’nin tahsili gerekir.
Gümrük
Yönetmeliği’nin 53/6.maddesi gereği: İstisnai
kıymetle beyana ilişkin tamamlayıcı beyanların süresi içerisinde verilmemesi
nedeniyle zamanında ödenmeyen gümrük vergileri için eşyanın serbest dolaşıma
girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme
zammı oranında gecikme faizi tahsil edilir ve Gümrük Kanunu’nun 241.maddesinin
birinci fıkrası uyarınca cezai işlem yapılır.
Örnek 7: Yukarıda (Örnek 6’da)
yer alan Debit note ilişkin tamamlayıcı beyanın zamanında (Debit notun A
firmasına ulaşmasına müteakip en geç takip eden ayın (26) yirmialtısına kadar)
verilmemesi nedeniyle zamanında ödenmeyen gümrük
vergileri için eşyanın serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil
tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi tahsil edilir
ve Gümrük Kanunu’nun 241.maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezai işlem
yapılır.
Gümrük Yönetmeliği’nin
53.maddesi uyarınca istisnai kıymetle beyan yapılan hallerde, tamamlayıcı
beyanın gümrük idaresine verilmesi gerektiği süreden önce istisnai kıymete
ilişkin ödemenin (mal ithaline ilişkin debit note tutarının) yurt dışına
transferinin gerçekleştirilmesi gerekir. Aksi takdirde, debit note tutarı
üzerinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6
ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı
Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar
eki “Vadeli İthalatında KKDF Kesintisi Oranı %
0 ‘Sıfır’ Olarak Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen
GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF tutarı
üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV tutarına) tekabül eden KDV’nin
tahsili gerekir.
II- CARİ HESAP/CARİ HESAP SÖZLEŞMESİNİN
VERGİSEL BOYUTU
Cari Hesap, Cari Hesap Sözleşmesi: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 89.maddesine göre; İki kişinin/iki firmanın herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir. Bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz.
TTK’nun 90.maddesine göre: Her hesap devresi sonunda alacak ve borcu oluşturan
tutarlar birbirinden çıkarıldıktan sonra tanınan veya hükmen belirlenen bakiye,
yeni hesap devresine ait bir kalem olmak üzere hesaba geçirilir. Cari hesabın
alacak sütununa yazılan tutarlar için, sözleşme veya ticari teamüller
gereğince, kaydolundukları tarihten itibaren faiz işler. TTK’nun 95.maddesine göre: 8’inci maddedeki
şartların (Ticari işlerde faiz oranının serbestçe
belirlenebilmesi, tüketicinin korunmasına ilişkin hükümlerin saklı kalması vb.) varlığı hâlinde, alacak ile borç
kalemlerinin birbirinden çıkarılması sonucunda bulunan bakiyeye, belirlenip
hesaba kaydedildiği tarihten itibaren faiz işler, bileşik faize yol açabilecek
uygulama yapılamaz, bu hükme aykırı sözleşme öngörülemez.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
(GVK)’nun 75.maddenin 6.fıkrasına göre: Her nevi alacak faizleri (Adi, imtiyazlı, rehinli, senetli
alacaklarla, cari hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzelkişilerince
borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler dahil.) menkul sermaye iradı olarak sayılmıştır.
Mal
veya hizmet alımına ilişkin olarak iki taraf arasında yapılan cari hesap
sözleşmesine istinaden cari hesap alacaklarından doğan faizler, menkul sermaye iradı olarak sayıldığından GVK’nun 7,
75 ve 94.maddeleri, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK)’nun 3, 15 ve
30.maddeleri ile 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK)’nın
5.fıkrasının (c) bendi gereğince brüt tutar üzerinden % 5 nispetinde vergi
kesintisine (stopaja) tabidir. KVK’nun 15/7 ve 30/11.maddelerine göre, yapılacak
vergi kesintisinde kazanç ve iratlar gayrisafî tutarları üzerinden dikkate
alınır.
Stopaj
kapsamında olan hizmet türleri GVK’nun 94 üncü ve KVK’nun 30.maddesinde
sıralanmıştır. Bu maddelerde bahsi geçmeyen hizmet türleri stopaj gerektirmez.
Hizmet ithali nedeniyle iki taraf arasında yapılan cari hesap sözleşmesine istinaden cari hesap alacaklarından doğan faizler, KDV Kanunu'nun 6, 8, 9, 10 ve 24.maddesine göre genel oran (% 18) üzerinden KDV’ye tabidir.
Örnek 1: Petrol ürünleri halatı yapan E
firmasının, Uluslararası Gözetim şirketi olan F firmasından [Dış ticarete konu mallarla ilgili
olarak kalite ve miktar kontrolü; depolama, yükleme, boşaltma ve nakil
esnasındaki durumun tespiti ile döviz kuru ve mali şartlar da dâhil olmak üzere
fiyat ve gümrük sınıflandırmasının doğruluğunun saptanması, vb. konularında] hizmet aldığını, iki taraf arasında (E ve F firmaları arasında) cari
hesap sözleşmesi mevcut olduğunu ve söz konusu sözleşmeye istinaden cari hesap
alacaklarından doğan 10.000-USD faiz ödediğini varsayalım.
- E firması, Cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan ve F firmasına ödenen/ödenecek olan söz konusu faiz gideri/tutarının brütleştirilmiş tutarı üzerinden % 5 nispetinde vergi kesintisi (stopaj) ve % 18 oranında KDV tevkifatı yapmak zorundadır.
Mal ithalatı nedeniyle cari
hesap sözleşmesine istinaden cari hesap alacaklarından kaynaklanan faizler ise brüt tutarları üzerinden 4458 sayılı
Gümrük Kanunu’nun 24/3-a ve 27.maddeleri gereği “gümrük kıymet unsuru” veya
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 21.maddesi gereği “ithalatta KDV
matrah unsuru” olup, Gümrük Yönetmeliği’nin 53/5.maddesi gereği en geç söz
konusu kıymet veya matrah unsurunun öğrenildiği ayı takip eden ayın
yirmi altıncı günü akşamına kadar beyanda bulunulması ve tekabül eden
vergilerin de aynı süre içinde ödenmesi gerekir.
Gümrük Yönetmeliği’nin 53/6.maddesi gereği: İstisnai kıymetle beyana ilişkin tamamlayıcı beyanların süresi içerisinde verilmemesi nedeniyle zamanında ödenmeyen gümrük vergileri için eşyanın serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi tahsil edilir ve Gümrük Kanunu’nun 241.maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.
Gümrük Yönetmeliği’nin 53.maddesi uyarınca istisnai kıymetle beyan yapılan hallerde, tamamlayıcı beyanın gümrük idaresine verilmesi gerektiği süreden önce istisnai kıymete ilişkin ödemenin (mal ithaline ilişkin cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan faiz tutarının) yurt dışına transferinin gerçekleştirilmesi gerekir. Aksi takdirde, söz konusu faiz tutarı üzerinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar eki “Vadeli İthalatında KKDF Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Olarak Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV tutarına) tekabül eden KDV’nin tahsili gerekir.
Örnek
2: Yukarıda (Örnek 1’de) yer alan E
firması ile petrol ürünlerini satın aldığı/ihracatçı G firması arasındaki cari
hesap sözleşmesine istinaden cari hesap alacaklarından kaynaklanan 20.000-USD
tutarında faiz ödendiğini varsayalım. Sözkonusu faiz tutarının eşya ithaline
ilişkin serbest dolaşıma giriş beyannameleriyle (SDGB) ilişkilendirilerek, bir
başka değişle brüt tutarı üzerinden İthal Eşyanın/eşyalarının Gümrük Kıymetine
katılarak, tekabül eden ithalat/gümrük vergilerinin tahakkuk ve taksilinin
sağlanması gerekir.
- Gümrük
Yönetmeliği’nin 53/6.maddesi gereği: İstisnai kıymetle beyana ilişkin
tamamlayıcı be-yanların süresi içerisinde verilmemesi nedeniyle zamanında ödenmeyen
gümrük vergileri için eşyanın serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin
tescil tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi tahsil
edilir ve Gümrük Kanunu’nun 241.maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem
yapılır.
- Gümrük Yönetmeliği’nin 53.maddesi uyarınca istisnai kıymetle beyan yapılan hallerde, tamamlayıcı beyanın gümrük idaresine verilmesi gerektiği süreden önce istisnai kıymete ilişkin ödemenin (mal ithaline ilişkin cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan faiz tutarı olan 20.000-USD’nin) yurt dışına transferinin gerçekleştirilmesi gerekir. Aksi takdirde, söz konusu faiz tutarı üzerinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar eki “Vadeli İthalatında KKDF Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Olarak Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV tutarına) tekabül eden KDV’nin tahsili gerekir.
III- FİNANSMAN ANLAŞMASININ VERGİSEL BOYUTU
Finansman
sözleşmesi: 6361
sayılı Finansal
Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 39.maddesine göre; Her
türlü mal veya hizmet alımının, malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel
kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte
doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören
sözleşmedir. Kredi geri ödemeleri, adına kredi açılanlar tarafından finansman
şirketlerine yapılır. Finansman sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesi
zorunludur. Finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri
temin eden satıcılarla önceden yazılı şekilde genel bir sözleşme yapmaları zorunludur.
Herhangi bir mal ithaline ilişkin
olarak bir finansman anlaşması uyarınca alıcı tarafından üstlenilen faiz
giderleri gümrük kıymetine dahil edilmez.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 28/c.maddesine
göre: İthal eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatından ayırt
edilebilmeleri koşuluyla ithal eşyasının satışıyla ilgili olarak bir finansman
anlaşması uyarınca alıcı tarafından üstlenilen faiz giderleri gümrük kıymetine dahil edilmez. (c) bendinde
belirtilen hallerde, finansmanın satıcı veya bir başka kişi tarafından
sağlanmış olmasına bakılmaz. Ancak, finansman anlaşmasının yazılı olarak
yapılmış olması ve gerektiğinde alıcının; “ Eşyanın, fiilen ödenen veya
ödenecek fiyat olarak beyan edilen fiyattan satıldığını ve söz konusu faiz
oranının, finansmanın sağlandığı ülkede o tarihte bu tür bir işlem için geçerli
olan faiz oranı seviyesini aşmadığını” kanıtlaması gerekir.
Herhangi bir hizmet ithaline ilişkin
olarak bir finansman anlaşması uyarınca alıcı tarafından üstlenilen faiz
giderleri; Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı
bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş
olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere
kredi veren kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden
(katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar
ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kâr payları dahil) % 0 oranında stopaj kesintisi ve % 0 oranında KDV kesintisi yapılmasına
karşın, bunların dışında kalan kişi veya kuruluşlardan (Diğerlerinden)
alınan/sağlanan krediler ve borç paralar için ödenecek faizler ise % 10
oranında stopaj kesintisi ile genel oranda (% 18) Sorumlu Sıfatıyla KDV
kesintisine tabidir.
Ayrıca, 15.03.2017 tarih ve 30008
sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2017/9973 sayılı Karar gereği: Bankalar ve finansman şirketleri dışında, Türkiye’de
yerleşik kişilerin yurt dışından sağladıkları Türk Lirası kredilerde (fiduciary
işlemler hariç) Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintisi oranı; Ortalama
vadesi bir yıla kadar olanlarda % 1 (yüzde bir), bir yıl ve üzeri olanlarda ise
% 0 (yüzde sıfır) olarak uygulanır.
Kısaca Fiduciary İşlemler: Türkiye
kaynaklı fonların, yurt dışında kurulu bir banka veya şube kullanılarak önce
yurt dışına çıkarılması ve daha sonra tekrar yurda getirilmesi işlemidir.
Öte yandan, 88/12944 sayı ve
12.05.1988 tarihli Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında Karar’ın
4.maddesinin 8.fıkrası gereği; Yurt
dışındaki işlerle ilgili olarak, yurt içindeki bankalardan veya yurt
dışından alınacak döviz kredileri KKDF kesintisine tabi değildir.
IV- MUTABAKAT FARKLARININ VERGİSEL BOYUTU
Mutabakat Farkı: Ticari ilişki içinde bulunan iki şirketin, belirli periyodik aralıklarla cari hesapta mutabakat sağlamak için cari hesaptaki borç ve alacak değerlerinin karşılıklı teyid işlemi sonucunda ortaya çıkan fark tutardır. Mutabakat farkı karşı tarafın alacağı (bizim borcumuz) veya bizim alacağımız (karşı tarafın borcu) şeklinde oluşmaktadır.
Herhangi Bir
Mal Veya Hizmet İthalatına İlişkin Olarak Ortaya Çıkan Mutabakat Farkı:
a)
Mutabakat Farkı Karşı Tarafın Alacağı (Bizim Borcumuz) İse; Söz konusu alacaktan, karşı taraf (alacaklı) 213 sayılı Vergi Usul
Kanunu (VUK)’nun 324.maddesine göre vazgeçiyorsa yani, konkordato veya sulh yoluyla
alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde (bizim defterimizde)
özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan
vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği
takdirde kâr hesabına naklolunur/aktarılır. Bu tür mutabakat farklarından ilk
üç yıl içinde her hangi bir vergi tevkifatı yapmaya gerek yoktur.
B) Mutabakat Farkı Karşı
Tarafın Borcu (Bizim Alacağımız) İse; 1) Söz konusu alacak tutarı Vergi
Usul Kanunu (VUK)’un 322.maddesi gereği değersiz alacak yani, kazai bir hükme
veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacak ise,
değersiz alacaktır. Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf
değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok
edilirler. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde
hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler. 2) Söz konusu alacak tutarından VUK’nun
324.maddesine göre vazgeçiliyorsa yani, konkordato veya sulh yoluyla
alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık
hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan
başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde borçlu tarafından kâr hesabına naklolunur/aktarılır.
Her hangi
bir mal veya hizmet ithaline bağlı olarak ortaya çıkan mutabakat farkı (karşı
tarafın borcu, bizim alacağımız): VUK’un
322, 323 (şüpheli alacaklar) ve 324.maddesinde belirtilen şartları taşımadığı
takdirde, ilgili mal veya hizmetin vergilendirme koşullarında vergiye tabi
tutulması gerekir.
Diğer bir
değişle; 1) Hizmet İthaline
İlişkin Olarak Ortaya Çıkan Mutabakat Farklarında (Karşı Tarafın Borcu, Bizim
Alacağımız): İlgili hizmet türünün Gelir
Vergisi Kanunu’nun 94.maddesi veya Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30.maddesi
gereği stopaj kesintisine tabi olması halinde söz konusu mutabakat farkının da
stopaja tabi tutulması, ilgili hizmet bedelinin dar mükellefler açısından
ticari kazanç sayılması durumunda ise ortaya çıkan mutabakat farkından her
hangi bir stopaj kesintisi yapılmaması gerekir. Ancak, söz konusu mutabakat farkı KDV Kanunu'nun 6, 8, 9, 10 ve
24.maddelerine göre KDV’ye tabi olup, sorumlu sıfatıyla 2 nolu KDV beyannamesiyle
ilgili vergi dairesine beyanda bulunularak tekabül eden KDV’nin ödenmesi
gerekir.
Örnek 1: Petrol ürünleri halatı
yapan G firması, Uluslararası Gözetim şirketi olan H firmasından [Dış ticarete konu mallarla ilgili olarak
kalite ve miktar kontrolü; depolama, yükleme, boşaltma ve nakil esnasındaki
durumun tespiti ile döviz kuru ve mali şartlar da dâhil olmak üzere fiyat ve
gümrük sınıflandırmasının doğruluğunun , vb. konularında] hizmet aldığını, iki firmanın tuttuğu ticari hesaplarda
belirli bir süre sonra “karşı tarafın borcu, bizim alacağımız” şeklinde 10.000-USD
tutarında mutabakat farkı doğduğunu varsayalım.
İthal edilen söz konusu hizmetler stopaj kesintisine tabi olmadığı
için bahse konu mutabakat farkıda stopaj
kesintisine tabi olmadığı ancak, söz konusu 10.000-USD mutabakat farkı KDV
Kanunu'nun 6, 8, 9, 10 ve 24.maddelerine göre KDV’ye tabi olup, sorumlu
sıfatıyla 2 nolu KDV beyannamesiyle ilgili vergi dairesine beyanda bulunularak
tekabül eden KDV’nin ödenmesi gerekir.
2) Mal İthaline
İlişkin Mutabakat Farklarında (Karşı Tarafın Borcu, Bizim Alacağımız): Vaz geçtiğimiz alacak tutarı bir nevi satıcıya fazladan ödenen
ilave bedel olduğu için 4458
sayılı Gümrük Kanunu’nun 24/3-a ve 27.maddesi gereği “Gümrük Kıymet Unsuru” veya 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun 21.maddesi gereği “İthalatta
KDV Matrah Unsuru” olup, Gümrük Yönetmeliği’nin 53/5.maddesi gereği, söz
konusu mutabakat farkının (Gümrük Kıymeti veya KDV Matrah Unsurunun) en geç öğrenildiği
ayı takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar ilgili gümrük
idaresine beyanda bulunulması ve tekabül eden vergilerin de aynı süre
içinde ödenmesi gerekir. İstisnai kıymetle beyana ilişkin tamamlayıcı
beyanların süresi içerisinde verilmemesi nedeniyle zamanında ödenmeyen gümrük
vergileri için eşyanın serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil
tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi tahsil edilir
ve Gümrük Kanunu’nun 241.maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezai işlem
yapılır.
Örnek 2: Yukarıda
(Örnek 1’de) yer alan G firması ile petrol ürünlerini satın aldığı/ihracatçı K
firmasının tuttuğu ticari hesaplarda
belirli bir süre sonra “karşı tarafın borcu, bizim alacağımız” şeklinde
15.000-USD tutarında mutabakat farkı doğduğunu varsayalım.
- Söz konusu mutabakat farkının eşya
ithaline ilişkin serbest dolaşıma giriş beyannameleriyle (SDGB)
ilişkilendirilerek, bir başka değişle brüt tutarı üzerinden İthal
Eşyanın/eşyalarının Gümrük Kıymetine katılarak, tekabül eden ithalat/gümrük
vergilerinin tahakkuk ve taksilinin sağlanması gerekir.
SONUÇ
Ticari hayatta sıklıkla kullanılan ve her hangi bir mal veya hizmet ithaline bağlı olarak ortaya çıkan credit note, debit note, cari hesap sözleşmesine istinaden hesap kesim sonucunda ortaya çıkan fark üzerinden ödenen faiz gideri ve finansman anlaşmasına istinaden ödenen faiz giderleri ile mutabakat zaptı sonucu ortaya çıkan mutabakat farkları vergilendirme yönüyle incelendiğinde:
Credit Note (Alacak
notu)’nun nasıl oluştuğu vergilendirme açısından önem taşımakta olup, örneğin:
Önceden kaparo göndererek veya peşin olarak gerçekleştirilen mal veya hizmet ithalatlarında,
belirli dönemlerde, satıcının yeterince mal veya hizmeti gönderememesi
nedeniyle, alıcının satıcı nezdinde bulunan alacak miktarını belirtmek üzere
satıcı tarafından düzenlenen credit note’ler bilgilendirme mahiyetinde olduğu
için herhangi bir vergi tevkifatına tabi değildir. Bu tür credit note’lerde
gelende, müteakip yapılacak mal veya hizmet alınlarında kullanılarak yurt
dışına credit note tutarı kadar eksik döviz transferi (satıcıya eksik ödeme)
yapılır fakat, ilgili mal veya hizmetin bedeline ilave edilerek beyan
edilir/vergilendirilir, ya da söz konusu fazla tutar satıcı tarafından alıcıya
geri gönderilir/iade edilir.
Herhangi bir mal veya hizmet ithalatından sonra, malın veya hizmetin kalitesinin düşüklüğü, geri iadesi veya hizmetten memnun kalınmaması, mal veya hizmetin eksik gönderilmesi ya da eksik teslim edilmesi, maddi hesap hatası yapılması, vb. sebeplerle mal veya hizmetin bedelinde bir eksilme vukubulmasına bağlı olarak düzenlenen credit noteler, ithale konu mal veya hizmetin matrahında eksilmeye sebep oldukları için bu credit notelere tekabül eden vergilerin ilgili mükelleflere iadesi, terkini veya mahsubu, hizmet ithaline ilişkin credit notelere tekabül eden KDV ile varsa Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisi’nden kaynaklanan stopajın iadesi gerekir.
Mal ithaline ilişkin olan ve aynı şartları taşıyan credit notelere isabet eden gümrük vergileri hakkında ise; Gümrük Yönetmeliği’nin 45-1/ç.maddesi kapsamında, Gümrük Kanunun 210 ve 211.maddesi çerçevesinde işlem yapılır (ilgili gümrük vergileri geri verilir veya kaldırılır).
Herhangi bir mal veya hizmet ithalatına ilişkin olarak ortaya çıkan debit noteler vergi tevkifatına tabi olup; Hizmet ithaline ilişkin debit noteler: Düzeltme beyannamesiyle ilgili vergi dairesine beyan edilerek, ilgili hizmet ithalinin tabi olduğu vergilendirme kriterlerine göre vergilendirilmesi (KDV ile varsa Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisi’nden kaynaklanan stopajın ödenmesi), herhangi bir mal veya eşya ithaline ilişkin debit noteler ise; 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 24/3-a ve 27.maddeleri gereği “Gümrük Kıymet Unsuru” veya 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 21.maddesi gereği “İthalatta KDV Matrah Unsuru” olup, Gümrük Yönetmeliği’nin 53/5.maddesi gereği en geç söz konusu kıymet veya matrah unsurunun öğrenildiği ayı takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar beyanda bulunulması ve tekabül eden vergilerin de aynı süre içinde ödenmesi gerekir.
Mal veya hizmet alımına ilişkin olarak iki taraf arasında yapılan cari hesap sözleşmesine istinaden cari hesap alacaklarından kaynaklanan faizler, menkul sermaye iradı olarak kabul edildiğinden GVK’nun 7, 75 ve 94.maddeleri, KVK’nun 3, 15 ve 30.maddeleri ile 2009/14593 sayılı BKK’nın 5.fıkrasının (c) bendi gereğince brüt tutar üzerinden % 5 nispetinde stopaja tabidir. KVK’nun 15/7 ve 30/11.maddelerine göre, yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratlar gayrisafî tutarları üzerinden dikkate alınır. Hizmet ithali ilişkin cari hesap sözleşmesine istinaden cari hesap alacaklarından doğan faizler, KDV Kanunu'nun 6, 8, 9, 10 ve 24.maddelerine göre genel oran ( % 18) üzerinden KDV’ye tabidir.
Mal ithalatı nedeniyle cari hesap alacaklarından doğan faizler ise brüt tutarları üzerinden Gümrük Kanunu’nun 24/3-a ve 27.maddeleri ile KDV Kanunu’nun 21.maddesi gereği “gümrük kıymet unsuru” veya “ithalatta KDV matrah unsuru” olup, Gümrük Yönetmeliği’nin 53/5.maddesi gereği ilgili gümrük idaresine beyanda bulunularak tekabül eden gümrük vergi ve resimlerinin ödenmesi gerekir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 28/c.maddesi gereği; Herhangi bir mal ithaline ilişkin olarak bir finansman anlaşması uyarınca alıcı tarafından üstlenilen faiz giderleri gümrük kıymet unsuru değildir.
Herhangi bir hizmet ithaline ilişkin olarak bir finansman anlaşması uyarınca alıcı tarafından üstlenilen faiz giderleri; Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden (katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kâr payları dahil) % 0 oranında stopaj ve % 0 oranında KDV kesintisi yapılmasına karşın, bunların dışında kalan kişi veya kuruluşlardan (Diğerlerinden) alınan krediler ve borç paralar için ödenecek faizler ise % 10 oranında stopaj ile genel oranda (% 18 oranında) KDV kesintisine tabidir.
Herhangi
bir mal veya hizmet ithalatına ilişkin olarak ortaya çıkan mutabakat farkı:
a) Karşı tarafın alacağı (bizim borcumuz); Söz konusu alacaktan karşı taraf VUK’nun 324.maddesine göre vazgeçiyorsa, borçlunun defterlerinde (bizim defterimizde) özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kâr hesabına naklolunur/aktarılır. Bu tür mutabakat farklarından ilk üç yıl içinde her hangi bir vergi tevkifatı yapmaya gerek yoktur.
b) Karşı tarafın borcu (bizim alacağımız) ise; VUK’un 322, 323 (şüpheli alacaklar) ve 324.maddesinde belirtilen şartları taşımadığı takdirde, ilgili mal veya hizmetin vergilendirme koşullarında vergiye tabi tutulması gerekir.
KAYNAKÇA
· 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu.
· 213 sayılı Vergi Usul Kanunu.
· 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu.
· 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu.
· 4458 sayılı Gümrük Kanunu.
· Mer-i Gümrük Yönetmeliği.
· 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu.
· 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketleri
Kanunu.
· 88/12944 sayı ve 12.05.1988 tarihli Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu
Hakkında Ka-rar.
· 2017/9973 sayılı Karar.
· ÇOBAN Kerim, “Gayri Maddi Hak Kazançlarının Brütleştirilmesi İle
Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi Ve Gümrük Kıymeti Yönüyle İncelenmesi”,
Gümrük ve Ticaret Dünyası Dergisi, Sayı 94, Yıl 2017/4.
· ÇOBAN Kerim, “Vade Farkı, Fiyat Farkı ve Kur Farkının Vergisel Boyutu”, Gümrük ve Ticaret Dünyası Dergisi, Sayı 96, Yıl 2018/1.
Kerim ÇOBAN
Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi