ÖZET
İhracat
işlemlerine ilişkin kanuni düzenlemeler ana hatlarıyla 4458 sayılı Gümrük
Kanunu’nun 150 ve 151.maddeleri, Gümrük Yönetmeliği’nin 415 ilâ 418.maddeleri,
95/7623 sayı ve 22.12.1995 tarihli İhracat Rejim Kararı, 26190/06.06.2006 sayı
ve tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İhracat Yönetmeliği ile çeşitli İhracat
Tebliğleri ve ilgili diğer mevzuat hükümlerinden oluşmaktadır.
Yapılan ihracatlardan, geri gelen, alıcısı tarafından kabul edilmeyen
yada yurt dışında terk edilen mallarla ilgili olarak; Yararlanılan hak ve menfaatlerin (KDV, ÖTV,
Damga Vergisi ve Harç İstisnası, Yararlanılan İhracat Kredileri, Söz konusu
eşyaların bünyesinde bulunan ve DİİB veya Dahilde İşleme İzni kapsamında ithal
edilen kısmına tekabül eden ve ithalat sırasında teminata bağlanan Gümrük Vergi
ve Resimleri, vb.) süresi içinde ilgili
kurum ve kuruluşlara iade edilmesi/geri ödenmesi gerekir.
Anahtar kelimeler: Fiili
ihracat, ihracat sayılan satış ve teslimler, geri gelen eşya, geri getirilmeyen
eşya.
GİRİŞ
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 150.maddesi başta olmak üzere ilgili
mevzuat hükümlerine göre ihracat: Ticaret politikası önlemleri ve gerektiği takdirde ihracat vergileri de
dahil olmak üzere çıkış işlemlerine ilişkin hükümlerin uygulanmasıyla
gerçekleştirilir.
İhracat
rejimi: Serbest dolaşımda bulunan
eşyanın ihraç amacıyla Türkiye Gümrük Bölgesi dışına çıkışına ilişkin
hükümlerin uygulandığı rejimdir.
İhracat: Bir
malın, yürürlükteki ihracat mevzuatı ile gümrük mevzuatına uygun şekilde
Türkiye gümrük bölgesi dışına veya serbest bölgelere çıkarılmasını veyahut
Bakanlıkça ihracat olarak kabul edilecek sair çıkış ve işlemlerini, Mal:
Her türlü eşya, madde, ürün veya değeri, İhracatçı: İhraç edeceği mala
göre ilgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine üye olan, vergi
numarasına sahip gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişilik statüsüne sahip
olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf
yapma yetkisi tanınan ortaklıkları ifade eder (İhracat Yönetmeliği 4.maddesi).
İhraç eşyası, buna ilişkin gümrük
beyannamesinin tescili sırasında bulunduğu durum ve niteliğini gümrük kontrolünden çıktığı
sırada da aynen muhafaza etmesi ve bu haliyle Türkiye Gümrük Bölgesini terk
etmesi koşuluyla fiilen ihraç edilmiş sayılır. Fiili ihracata müteakip ihraç
eşyası üzerindeki gümrük kontrolü de sona
erer (Gümrük
Kanunu 151.maddesi).
Ticari Kiralama:
Malların kira bedeli karşılığı belirli bir süre kullanılmak üzere geçici olarak
Türkiye gümrük bölgesi dışına veya serbest bölgelere çıkarılmasıdır.
- Ticari kiralama yoluyla yapılacak ihracat
işlemleri, gümrük mevzuatı hükümlerine tabidir (İhracat
Yönetmeliği 13.madde).
- Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç edilecek eşya,
Gümrük Yönetmeliği’nin 131 ve 156.madde hükümleri saklı kalmak üzere, ihracata ilişkin gümrük beyannamesi ile yetkili gümrük
idaresine beyan edilir. Türkiye Gümrük Bölgesinden çıkacak eşyanın gümrük beyannamesine tabi
olmayacağı hal ve şartlar yönetmelikle belirlenir.
Gümrük
Kanunu’nun 131.maddesine göre, Elçilik Mektubu, Kurye Mektubu, TIR
Karnesi, ATA Karnesi, Kumanya Listesi, Özel Fatura, Déclaration en Douane, CPD
Karnesi ve Sözlü Beyan Formu gibi belgeler gümrük beyannamesi yerine
kullanılır, ancak bu belgeler gümrük idarelerine verilen beyannameler
mahiyetinde değildir. Elektronik ortamda olanlar da dahil, mektuplar,
kartpostallar ve basılmış metinler ile yolcunun kişisel bagajı kapsamındaki
eşya için gümrük beyannamesi aranmaz.
Gümrüklerden
Geçiş Karnesi (CPD): Ticari ve özel kullanıma mahsus kara taşıtları
için ulusal ve uluslar arası kefil kuruluşlarca verilen teminat hükmünde olan
belgeyi ifade eder.
ATA Karnesi; taşıma
araçları hariç olmak üzere eşyanın geçici ithali için kullanılan, ayniyet
tespitine yarayan ve ithalat vergileri ile ithalatta alınan diğer vergilerin
uluslararası alanda geçerli şekilde teminata bağlandığını gösteren, gümrük
beyannamesi olarak kabul edilen, uluslararası bir gümrük belgesidir (ATA
Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 2.maddesi).
Yapılan beyan, bağlayıcıdır. Beyannamede imzası bulunan kişiler
cezai hükümlerin uygulanması açısından beyannamede belirtilen bilgiler ile
beyannameye ekli belgelerin doğruluğu ve ilgili rejimin gerektirdiği bütün
yükümlülüklere uyulmasından sorumludur. Doğrudan temsil durumunda bu sorumluluk
adına hareket edilenlere aittir. Beyanın
bağlayıcı olması nedeniyle beyanname başkasına devredilemez; eşyanın
başkalarına satılması beyan sahiplerini yükümlülüklerinden kurtarmaz (Gümrük Yönetmeliği 113.maddesi).
Eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesini
terk ettiği tarih; a) Kara ve demir yoluyla çıkışlarda, gümrük
idaresince çıkış işlemleri tamamlanıp kara sınırından yabancı bir ülkeye fiilen
çıktığı veya serbest bölgeye fiilen girdiği, b) Deniz ve hava yoluyla
çıkışlarda, eşyanın yüklendiği deniz veya hava taşıtının hareket ettiği, c) Dış
seferde bulunan ya da dış sefere çıkacak olan deniz ve hava taşıtlarına 418 ve
476 ila 482’inci maddeler çerçevesinde yapılacak teslimlerde eşyanın teslim
edildiği, tarih olarak kabul edilir (Gümrük
Yönetmeliği 416.maddesi).
I- İHRACAT,
İHRACAT SAYILAN SATIŞ VE TESLİMLER
İLE DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMET VE FAALİYETLER
-
Gümrük Yönetmeliği’nin 476 ilâ 482’inci maddeler çerçevesinde teslim
edilen yakıt, yağ ve kumanya dışında, dış seferde bulunan ya da dış sefere
çıkacak olan deniz ve hava taşıtlarına serbest dolaşımda bulunan işletme ve
donatım eşyası teslimi ihracat hükmündedir (Gümrük Yönetmeliği 418.maddesi).
- İhraç eşyası,
beyannamenin tescilinden sonra, Türkiye Gümrük Bölgesini terk edinceye kadar
gümrük gözetimi altındadır (Gümrük Yönetmeliği 340.maddesi).
Türkiye
Gümrük Bölgesi veya Gümrük Bölgesi: Türkiye Cumhuriyeti topraklarını,
karasularını, iç sularını ve hava sahasını kapsayan Türkiye Cumhuriyeti Gümrük
Bölgesini ifade eder (Gümrük Yönetmeliği 340.maddesi).
En
basit anlatımla fiili ihracat: İhraç eşyasının Gümrük Kanunu hükümleri çerçevesinde muayenesinin
yapılıp taşıta yüklenmesi, kısım kısım gelmekte olan eşyada da yüklemenin
tamamlanması ve eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesini terk etmesidir.
Fiili İhracat: İhraç ürününün, buna
ilişkin gümrük beyannamesinin tescili sırasında bulunduğu durum ve niteliğini
gümrük denetiminden çıktığı sırada da aynen muhafaza etmesi ve bu haliyle
Türkiye Gümrük Bölgesi'ni terk etmesidir. Serbest Bölgelere yapılan satışlarda
ise ürünün buradan başka bir ülkeye ihraç edildiğinin tevsikidir (Para-Kredi
ve Koordinasyon Kurulu’nun 06.04.2018 tarih ve 2018/12 sayılı Kararı’nın
3.maddesi).
- Bazen, çeşitli sebeplerle ihraç eşyasının
gümrük çıkış/ihracat beyannamesinde beyan edilen kıymet ve miktarı ile fiili
ihracat sonucunda gerçekleşen kıymet ve miktarı arasında farklılıklar (fiili
ihracat sonrası ihraç edilen eşyasının kıymet ve miktarı daha az) olabilir.
Kısacası, ihraç eşyasının gümrük çıkış/ihracat beyannamesinde beyan edilen
kıymet ve miktarından ziyade önemli olan eşyanın fiilen ihraç edilen kıymet ve
miktarıdır.
Örneğin: Gümrük çıkış/ihracat
beyannamesinde toplam 1.000 adet, 350.000-USD tutarında buzdolabı (birim
kıymeti 350-USD adet) beyan edilmesine karşın, eşyaların gümrük muayene,
yükleme ve çıkış işlemleri sırasında 10 adedinin hatalı, hasarlı ve defolu
olduğunun anlaşıldığını varsayalım. Bu durumda, ilgili gümrük müdürlüğü
personelince, ihracat beyannamesi üzerinde gerekli meşruat verilerek (ihraç
eşyalarının 990 adet ve 346.500-USD tutar üzerinden) düzeltme yapılması, fiili
ihracat miktar ve tutarı üzerinden gümrük çıkış beyannamenin kapatılması
gerekir. Ayrıca, ihracatçı firmanın ilgili hesap ve kayıtlarının da
(satış faturası, KDV iade, mahsup veya terkin miktarı, vb.) fiili ihracat miktar
ve tutarı dikkate alınarak düzeltilmesi gerekir.
İhracat sayılan satış ve teslimler:
İç piyasada satışı ihracat sayılan ve vergi, resim ve harç istisnası ile
ithalatta gümrük muafiyetinden yararlandırılan satış ve teslimleri ifade eder (2017/4
Sayılı İhracat, Transit Ticaret,
İhracat Sayılan Satış Ve Teslimler İle Döviz Kazandırıcı Hizmet Ve
Faaliyetlerde Vergi, Resim Ve Harç İstisnası Hakkında Tebliğ’in 3.maddesi).
Döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler:
488 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi ve 492 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi
çerçevesinde belirlenen ve vergi, resim ve harç istisnasından yararlandırılan
hizmet ve faaliyetleri ifade eder (2017/4 sayılı İhracat Tebliği’nin 3.madesisi).
İhracat ve İhracat İşlemleri, Transit
Ticaret, İhracat Sayılan Satış ve Teslimler İle Döviz Kazandırıcı Hizmet ve
Faaliyetler Kapsamına Giren İşlemler; Dahilde işleme izin belgesi/
Dahilde işleme izni (Belirli-sınırlı sayıdaki ve miktardaki malların ithali
için ilgili Gümrük idaresince verilen) veya Vergi, resim harç istisnası belgesi
kapsamında ve bu belgelerin geçerlilik süreleri içerisinde yapılması şartıyla
ilgili kuruluşlarca, başka bir belge aranmaksızın resen Damga Vergisi ve Harç
İstisnasından faydalandırılır/faydalanır (488 sayılı Kanunun ek 2.maddesi, 492
sayılı Kanunun ek 1.maddesi, İhracat: 2017/4 sayılı Tebliğ ile 30070/18.05.2017
say. ve tar. RG.’de yayımlanan İhracat ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga
Vergisi ve Harç İstisnası Uygulama Genel Tebliği).
30525/04.09.2018 sayı ve tarihli
RG’de yayınlanan Türk Parası
Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin (İhracat Bedelleri Hakkında
2018-32/48 sayılı) Tebliğin 3.maddesi gereği; Türkiye’de
yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin
bedeller, ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracata
aracılık eden bankaya transfer edilir veya getirilir. Bedellerin yurda
getirilme süresi fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçemez.
- İhraç edilen malların bedelinin
süresinde yurda getirilerek, bankalara satılmasından ve ihracat hesabının
süresinde kapatılmasından ihracatçılar sorumludur. Alacak hakkının satın
alınması suretiyle ticari riskin bankalar veya faktoring şirketlerince
üstlenilmesi durumunda, ihracat bedelinin yurda getirilmesi ile ilgili
sorumluları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir. İhracata
aracılık eden bankalar ihracat bedellerinin yurda getirilmesini izlemekle
yükümlüdür (İhracat Bedelleri
Hakkında 2018-32/48 sayılı Tebliğin 6.maddesi).
- Ticari amaçla mal ihracında, bedelleri yurda getirilme süresi
içinde gelen ihracat ile ilgili hesaplar aracı bankalarca kapatılır. Süresi
içinde kapatılmayan ihracat hesapları aracı bankalarca 5 iş günü içinde
muamelenin safhalarını belirtecek şekilde yazılı olarak ilgili Vergi Dairesi
Başkanlığına veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbar edilir. İlgili Vergi Dairesi
Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, ihbarı müteakip 10 iş günü
içinde ilgililere hesapların kapatılmasını teminen 90 gün süreli ihtarname
gönderilir. Bu süre içinde hesapların kapatılması veya 9 uncu maddede
belirtilen mücbir sebep hallerinin ya da haklı durumun belgelenmesi gereklidir.
Mücbir sebeplerin varlığı halinde, mücbir sebebin devamı müddetince altışar
aylık dönemler itibarıyla ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi
Müdürlüğünce ek süre verilir. Mücbir sebep halleri dışında kalan haklı
durumların varlığı halinde, hesapların kapatılmasına ilişkin altı aya kadar
olan ek süre talepleri, firmaların haklı durumu belirten yazılı beyanına
istinaden üçer aylık devreler halinde ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya
Vergi Dairesi Müdürlüğünce, altı aylık süreden sonraki ek süre talepleri Hazine
ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır (İhracat Bedelleri Hakkında 2018-32/48 sayılı Tebliğin 8.maddesi).
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun
239/2.maddesine göre: Gümrük vergileri ödenmek suretiyle ihraç
edilebilen eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın veya gümrük vergileri
kısmen veya tamamen ödenmeksizin Türkiye Gümrük Bölgesinden çıkaranlara eşyanın
gümrük vergilerinin yanı sıra bu vergilerin iki katı idari para cezası verilir.
Bu tür vergilere Telafi Edici Vergi “TEV” örnek gösterilebilir.
- Telafi
Edici Vergi (TEV): Üçüncü ülke menşeli bir
eşyanın Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ithal edildikten sonra üretim
sürecini müteakip ihraç ürünü olarak ATR Dolaşım Belgesi eşliğinde ve/veya menşe
ispat belgeleri eşliğinde AB üyesi ülkelere, Serbest Ticaret Anlaşması
imzaladığımız ülkelere, Pan-Avrupa Menşe Kümülasyonuna veya Pan-Avrupa-Akdeniz
Menşe Kümülasyonuna taraf olan ülkelere ihraç edilmesi halinde, ithal edilen
eşya ile ilgili ihracat sırasında beyan usulüne tabi olarak ödenen vergidir.
II- ALICISI TARAFINDAN KABUL EDİLMEYEN VEYA
ALICISINA TESLİM DİLEMEYEN MALLAR
İLE TERK
EDİLEN MALLAR
Alıcısı tarafından kabul edilmeyen mallar: Alıcısı tarafından kabul edilmeyen mallar karşılığında aynı bedel
ve şartlarla mal ihracına ilişkin talepler, durumu gösterir belgelere istinaden
gümrük mevzuatı çerçevesinde giriş ve çıkışta ayniyeti tespit edilmek suretiyle
gümrük idarelerince sonuçlandırılır. Alıcısı tarafından kabul edilmeyen
malların başka bedel ve şartlarla aynı veya farklı alıcılara satışına ilişkin
talepler, durumu gösterir belgeler ve yeni satış sözleşmesine ait İhracatçı
Birlikleri Genel Sekreterliğince onaylı faturanın ibrazından sonra gümrük
idarelerince sonuçlandırılır. Gümrük idarelerince sonuçlandırılan talepler
ilgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine ve mükellefin bağlı bulunduğu
vergi dairesine bildirilir. Alıcısı tarafından kabul edilmeyen malların
bozulabilir nitelikte olması halinde, bu tür talepler İhracatçı Birlikleri
Genel Sekreterliği veya daha sonra İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine
bilgi vermek kaydıyla Bakanlık yurt dışı teşkilatlarınca sonuçlandırılır. Bakanlık
yurt dışı teşkilatlarınca sonuçlandırılan talepler, ilgili gümrük idaresine
bildirilir. Yukarıda yer alan hususlar, ihracatın desteklenmesine yönelik
mevzuat kapsamında yapılmış olması halinde, ait olduğu mevzuat hükümlerine
tabidir (İhracat Yönetmeliğinin 14.maddesi).
Alıcısına teslim
edilemeyen mallar ve malların terk edilmesi:
Yanma, çalınma gibi haklı ve
zorunlu nedenlerle alıcısına teslim edilemeyen mallara ilişkin ihracat
talepleri, durumu gösteren belgelere dayanılarak Bakanlıkça (Ticaret Bakanlığı İhracat
Genel Müdürlüğü) sonuçlandırılır. Geri getirilmesinde ekonomik yarar
görülmeyen malların (ilgili ülke veya firmaya) terk edilmesine ilişkin
talepler, durumu gösteren belgelere dayanılarak İhracat Genel Müdürlüğü’nce
sonuçlandırılır. Yukarıda
belirtilen hususlar, ihracatın desteklenmesine yönelik mevzuat kapsamında
yapılmış olması hâlinde, ait olduğu mevzuat hükümlerine tabidir (İhracat Yönetmeliğinin 15.maddesi).
Gümrük idarelerince yapılacak işlemler: Otomasyona
geçmiş gümrük idareleri, ihracat işlemlerinde tescil onayı yapılmadan önce,
gümrük beyannamesi üzerinde İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğinin
elektronik ortamda oluşturdukları "Birlik Onay Kodu"nu ararlar.
"Birlik Onay Kodu" doğrulanmayan gümrük beyannamelerine istinaden mal
çıkışı yapılmaz. Otomasyona geçmemiş gümrük idareleri ise, ihracat işlemlerinde
gümrük beyannamesi üzerinde İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğinin
onayını/kaydını ararlar. İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği onayı/kaydı
bulunmayan gümrük beyannamelerine istinaden mal çıkışı yapılmaz. Gümrük
idareleri, ihracatı müteakip durumu ilgili İhracatçı Birlikleri Genel
Sekreterliğine bildirir. Gümrük idarelerince tescil edilen gümrük beyannameleri
üzerinde herhangi bir değişiklik yapılması veya gümrük beyannamelerinin iptal
edilmesi halinde, bu husus işlemi yapan gümrük idaresi tarafından onayı/kaydı
veren İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine, mükellefin bağlı bulunduğu
vergi dairesine ve Türkiye İstatistik Kurumuna bildirilir (İhracat Yönetmeliğinin 17.maddesi).
Yapılan İhracatlardan, Alıcısı
Tarafından Kabul Edilmeyen Veya Alıcısına Teslim Edilemeyen Ya da Terk Edilen
Mallarla ilgili olarak; Bu eşyalara tekabül eden, söz konusu eşyaların ihracatı nedeniyle
yararlanılan hak ve menfaatler (KDV, ÖTV, Damga Vergisi ve Harç İstisnası,
Yararlanılan İhracat Kredileri, Söz konusu eşyaların bünyesinde bulunan ve DİİB
veya Dahilde İşleme İzni kapsamında ithal edilen kısmına tekabül eden ve ithalat
sırasında teminata bağlanan Gümrük Vergi ve Resimleri, vb.) süresi içinde beyan edilerek, ilgili
kurum ve kuruluşlara geri ödenmek şartıyla herhangi bir müeyyide uygulanmaz (Gümrük
Yönetmeliği 451.madde, İhracat: 2017/4 sayılı Tebliğ, 30070/18.05.2017 say. ve
tar. RG.’de yayımlanan İhracat ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi
ve Harç İstisnası Uygulama Genel Tebliği, KDV Genel Uygulama Tebliği).
Örneğin: Türkiye’de yerleşik A
firması tarafından, Yunanistan’da bulunan B firmasına Dahilde İşleme İzin
Belgesi (DİİB) kapsamında üretilen
1 adet 100.000-EUR tutarında dokuma tezgahı satıldığını, ilgili ihracat
beyannamesinin gümrük işlemleri tamamlanarak eşyanın yurt dışı edildiğini ve fiili
ihracatının gerçekleştiğini (Bahse konu
ihracat eşyasının bünyesinde yer alan ithal girdiler nedeniyle 10.000-TL Gümrük
Vergisi, 15.000-TL Özel Tüketim Vergisi ve 30.000-TL Katma Değer Vergisi olmak
üzere toplam 55.000-TL’nin ithalat sırasında teminata bağlandığı, ayrıca ithal
girdilerin tedariği için yapılan sözleşmeler ve ilgili serbest dolaşıma giriş
beyannameleri için alınması gereken 1.500-TL Damga Vergisinin “İhracat ve Döviz
Kazandırıcı İşlemler” nedeniyle/nihayetinde bu ithal ürünlerden üretilecek
ürünlerin ihracatının yapılacağı gerekçesiyle alınmadığını varsayalım.) fakat,
söz konusu eşyaların sipariş evsafına uymadığı (eşyaların hatalı ve bozuk
olduğu) gerekçesiyle alıcısı tarafından kabul edilmeyerek satıcıya/ihracatçıya
iade edildiğini varsayalım. Söz konusu ihraç eşyası alıcısı tarafından kabul
edilmediği, gerçekte ihracat gerçekleşmediği için ihracat nedeniyle teminata
bağlanan ve/veya alınmayan tüm vergiler ile yararlanılan tüm teşvik ve
desteklerin (örneğimizde de 10.000-TL
Gümrük Vergisi, 15.000-TL Özel Tüketim Vergisi ve 30.000-TL Katma Değer Vergisi,
1.500-TL Damga Vergisi’nin) ilgili kurum ve kuruluşlara geri ödenmesi, iade
edilmesi gerekir.
III- GERİ GELEN (GERİ
GETİRİLEN) EŞYA
Serbest
dolaşımda bulunan eşya: 1)
Türkiye Gümrük Bölgesinden veya Türkiye’nin anlaşmalarla dâhil olduğu
gümrük birliği gümrük bölgelerinin diğer bir noktasından ihraç edildikten sonra üç yıl içinde yeniden serbest
dolaşıma girmesi halinde ve beyan sahibinin talebi üzerine, ithalat
vergilerinden muaf tutulur. Üç yıllık süre, beklenmeyen haller veya mücbir
sebeplerle uzatılabilir. Geri gelen eşyanın, Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç
edilmeden önce, özel amaçlı kullanımı
nedeniyle indirimli veya sıfır vergi oranından yararlanarak serbest dolaşıma
girmiş olduğu hallerde, eşyanın aynı amaca yönelik olarak tekrar serbest
dolaşıma sokulmak istenmesi durumunda, bu eşyaya indirimli veya sıfır vergi
oranı uygulanır. İthal amacının aynı olmaması halinde, söz konusu eşyaya
uygulanacak ithalat vergileri tutarı, serbest dolaşıma ilk girişi sırasında
alınmış tutar kadar indirilir. Ancak, serbest dolaşıma ilk girişi sırasında
alınmış tutarın geri gelen eşyanın yeniden serbest dolaşıma girişi sırasında
alınacak tutardan daha fazla olması halinde hiçbir iade yapılmaz.
2) 1’inci fıkrada belirtilen ithalat
vergilerinden muafiyet; a) Aynen ihraç edildiği durumda olması hali hariç, Hariçte
işleme rejimi çerçevesinde Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç edilen eşyaya, b)
İhracı, bir dış ticaret önlemine konu olan eşyaya, tanınmayıp, (b) bendine istisna getirilmesine ilişkin hal ve şartlar
Cumhurbaşkanınca belirlenir. (Gümrük Kanunu 168.maddesi).
- 168 inci maddede
belirtilen ithalat vergilerinden muafiyet, geri gelen eşyanın ihracı
sırasındaki ayniyeti değişmeden yeniden ithali halinde tanınır. Bu koşula
istisna getirilmesine ilişkin hal ve şartlar Cumhurbaşkanınca belirlenir (Gümrük Kanunu 169.maddesi).
- Dahilde işleme
rejiminin uygulanmasından sonra ihraç edilen ve daha sonra geri gelen işlem
görmüş ürünlere de Kanun’un 168 ve 169 uncu madde hükümleri uygulanır. Aynı
hüküm, yeniden ihraç edilen işlem görmüş ürünler için de geçerlidir. Bu gibi
hallerde, eşyanın yeniden ihraç tarihi, serbest dolaşıma giriş tarihi olarak
kabul edilir ve kanunen alınması gereken ithalat vergileri tutarı, dahilde
işleme rejimi hükümlerine göre belirlenir (Gümrük Kanunu 170.madde).
İhraç edilen eşyanın; 1-a)
Gönderildiği ülkede yürürlükte olan mevzuat nedeniyle serbest dolaşıma
girememesi veya kullanıma arz edilmemesi, b) Kusurlu olması veya sözleşme
hükümlerine uygun olmaması nedenleriyle alıcısı tarafından kabul edilmemesi, c)
İhracatçının elinde olmayan sebeplerle amaçlanan kullanıma girememesi,
nedenleriyle geri gelmesi halinde, durumun Türkiye Gümrük Bölgesi dışındaki
alıcıdan veya Türkiye Gümrük Bölgesi dışındaki yetkili kurumlardan alınacak
belgelerle gümrük idaresine ispatı gerekir.
2- Birinci fıkranın (b) bendinde belirtilen
durumlarda eşyanın ilk kullanım dışında kullanılmamış olması gerekmektedir. Bu
durum, sadece, eşyanın kusurlu olduğunun veya sözleşme hükümlerine uygun
olmadığının, kullanılmadan anlaşılamayacağı haller için geçerli olacaktır.
3- Birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen
durumlar; a) Gönderilen kişiye teslim edilmeden önce, eşyanın tabiatından ileri
gelen veya nakliye sırasında meydana gelen hasar yüzünden Türkiye Gümrük
Bölgesine geri gönderilen eşya, b) Tüketilmek veya satılmak amacıyla yurt
dışındaki sergi ve fuarlara gönderilen ancak, tüketilmeden veya satılmadan geri
gelen eşya, c) Alıcının fiziksel bir engeli veya yasal bir engel nedeniyle
alıcısına teslim edilemeyen eşya, ç) Tabiî afetler, tehlikeli ve salgın
hastalıklar, büyük yangınlar, radyasyon ve hava kirliliği gibi önemli
nitelikteki kimyasal ve teknolojik olaylar ile büyük nüfus hareketleri gibi
kriz halleri veya siyasi ya da sosyal durumlarda meydana gelen ani ve
beklenmeyen değişiklikler yüzünden alıcısına teslim edilemeyen veya ihracına
ilişkin sözleşmede belirtilen tarihten sonra teslim edilen eşya, d) Türkiye
Gümrük Bölgesi dışındaki ülkelere gönderilen ancak, piyasa kuralları gereği
gönderildiği ülkede satılamayan sebze ve meyveler, için uygulanır.
4- Serbest dolaşımda iken ihraç edilen, ancak
çeşitli nedenlerle geri gelen ticari kullanıma mahsus taşıt araçları, iş
makineleri ve üretime yönelik makineler, ayniyet tespiti kaydıyla, yukarıdaki
fıkralarda belirtilen şartlara bağlı olmaksızın, geri gelen eşya muafiyetinden
faydalandırılır (Gümrük Yönetmeliği 446.maddesi).
Eşyaya
ait parçaların geri gelmesi: Daha önce Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç
edilen eşyaya ait olduğu anlaşılan parçaların geri gelmesi halinde gümrük
vergilerinden muafiyet uygulanır. Bu hüküm, Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç
edilen makinelere, araçlara, aletlere veya diğer ürünlere ait olan ve ait
olduğu uzman raporlarıyla kanıtlanan parça veya aksesuarları içeren eşyaya da
uygulanır (Gümrük Yönetmeliği 447.maddesi).
Geri
gelen eşyanın beyanı: Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç edildikten sonra
geri gelen eşyanın beyanı, beyanın kontrolü ve diğer işlemler 180 ila 195’inci
madde hükümlerine göre yapılır. Yükümlü, ilgili
gümrük idaresine eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesinden ihracına ilişkin gümrük
beyannamesi ve ayniyet tespitine ilişkin diğer belgeleri ibraz eder (Gümrük
Yönetmeliği 448.maddesi).
Konsinye
satış suretiyle ihraç edildikten sonra geri gelen eşyanın beyanı: Konsinye
satış suretiyle ihraç edilen eşyanın çıkışında, gönderildiği yerde satılmayıp
geri gelmesi ihtimali göz önünde bulundurularak ayniyet tespitine ilişkin tüm
destekleyici bilgiler gümrük beyannamesine eklenir. Bu suretle ihraç edilen
eşyanın geri gelmesi halinde 448 inci madde hükümlerine göre işlem
yapılır (Gümrük Yönetmeliği 449.maddesi).
Sürelerin
başlangıcı ve süre uzatımı: Geri getirilme süresinin başlangıcı eşyanın
fiilen ihraç edildiği tarihtir. Çıkışın partiler halinde yapılması halinde, her
partiye ilişkin sürenin başlangıcı ayrı ayrı göz önünde bulundurulur. Üç
yıllık süre doğal afet, getirildiği ülkelerdeki ya da geçiş ülkelerindeki
iç karışıklık, abluka veya savaş hali, resmi makamlarca getirilen yasaklar veya
eşyanın alıkonulması gibi mücbir sebep ve beklenmeyen hallerle uzatılabilir.
Özel ve zorunlu durumlar Bakanlıkça (Ticaret Bakanlığı) incelenir ve
sonuçlandırılır (Gümrük Yönetmeliği 452.maddesi).
Süresini aşarak geri getirilen, getirilmeyen
ve kesin ihracata dönüştürülen eşya: 1) Eşyanın süresi içinde mücbir sebep
belgesi ibrazı ile süre uzatımı talebi olmaksızın Kanunun 168 inci maddesinin
birinci fıkrasında belirtilen üç yıllık süreyi veya üç yıllık sürenin üzerinde
gümrük idaresince uzatılan süre varsa bu süreyi aşarak geri getirilmesi
halinde, Kanunun 241
inci maddesinin üçüncü fıkrasının (ı) bendi uyarınca usulsüzlük cezası
tatbiki ile gümrük vergileri tahsil edilerek serbest dolaşıma giriş rejimi
hükümleri uygulanır.
2) Eşya, Kanunun 168
inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen üç yıllık süre aşılmaksızın,
ek süreler dahil verilen sürelerin aşılarak geri getirilmesi halinde, Kanunun
241 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (ı) bendi uyarınca usulsüzlük cezası
tatbiki ile gümrük vergileri tahsil edilmeden serbest dolaşıma sokulur.
3) Geçici ihracat eşyasının, Kanunun 168 inci
maddesinin birinci fıkrasında belirtilen üç yıllık süre ile varsa gümrük
idaresince verilen ek süreler bitiminde geri getirilmediğinin tespit edilmiş
olması halinde; ihracat vergilerine tabi eşyadan bu vergiler tahsil edilir.
Ancak, eşyanın daha sonra serbest dolaşıma sokulmak istenmesi halinde, birinci
fıkra hükümleri uygulanır.
4) Geçici ihracat eşyasının, tabi olduğu mevzuat
hükümleri uyarınca ilgili kurumunca veya gümrük idaresince verilen süre ile
varsa verilen ek sürelerin veya gümrük idaresince verilen böyle bir süre yoksa
Kanunun 168 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen üç yıllık süre ile
varsa verilen ek sürelerin bitiminden önce, geçici ihracatın kesin ihracata
dönüştürülmek istenmesi halinde, kesin ihracata ilişkin gümrük beyannamesinin
düzenlenmesi ve ihracat rejimine ilişkin tüm mevzuat hükümlerine uyulmuş olması
kaydıyla geçici ihracata konu eşyanın kati ihracata dönüştürülmesine izin
verilerek ilgili rejim sonlandırılır.
5) Geçici ihracatın dördüncü fıkrada belirtilen
sürelerin bitiminden sonra kesin ihracata dönüştürülmek istenmesi halinde
dördüncü fıkra hükümleri uygulanır (Gümrük Yönetmeliği 453.maddesi).
Posta
kolilerinin ihracat işlemleri: 1)
Gerek kesin olarak gerek geçici ihracat işlemlerine tabi tutularak yurt
dışına posta yolu ile gönderilecek ticari ve ticari olmayan eşya posta idaresi
tarafından kabul edilir. Bu eşya gümrük idaresinin gözetim ve kontrolü
altındadır.
2) Yurt dışına posta yoluyla gönderilecek ticari
nitelikteki eşya ihracat rejimi kapsamında gümrük beyannamesi ile beyan olunur
ve bu rejim çerçevesinde işlemleri tamamlanır (Gümrük Yönetmeliği 463.maddesi).
3065 sayılı Kanunun 35.maddesine göre; Malların iade
edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle
matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan
mükelleflerin bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan
mükelleflerin ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun
şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde, iade olunan malların fiilen
işletmeye girmiş olması ve bu girişin defter kayıtları ile
beyannamede gösterilmesi kaydıyla, düzeltebilecekleri hükme bağlanmıştır. İstisna kapsamındaki teslim veya hizmetin
gerçekleştiği vergilendirme döneminden sonra malların iade edilmesi, işlemin
gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle işlem matrahının
değişmesi durumunda düzeltme yapılması gerekmektedir. Bu düzeltme defter kayıtları ve beyanname üzerinde yapılır.
Öte yandan, istisna kapsamında yapılan bir işleme ait iade talebi
sonuçlandırıldıktan sonra KDV iadesini ortaya çıkaran işlemden vazgeçilmesi
veya satılan malların bir kısmının geri gelmesi durumunda aşağıdaki şekilde
hareket edilir.
- Matrahta değişikliğin vuku
bulduğu vergilendirme döneminde, yukarıda belirtildiği şekilde defter kaydı ve
beyanname üzerinde gerekli düzeltmeyi yapan mükellefin vergi dairesine yazılı
olarak müracaat edip, daha önce iadesini aldığı tutarı iade etmesi halinde bu
tutar, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın mükelleften geri
alınır.
- Mükellefin, matrahta değişikliğin
vuku bulduğu dönemde düzeltme işlemini yapmaması halinde; istisna kapsamındaki
işlem nedeniyle iade edilen KDV, matrahta değişikliğin vuku bulduğu dönemden
düzeltmenin yapıldığı döneme kadar gecikme faizi uygulanarak vergi ziyaı cezası
ile birlikte mükelleften aranır (KDV
Kanunu 35.madde, KDV Genel Uygulama Tebliği).
Yararlanılan
menfaatlerin iadesi: İhraç edildikten sonra geri gelen eşyanın gümrük
vergilerinden muaf olarak serbest dolaşıma girebilmesi için bu eşyalara tekabül eden, söz konusu
eşyaların ihracatı nedeniyle yararlanılan hak ve menfaatlerin
(KDV, ÖTV, Damga Vergisi ve Harç İstisnası, Yararlanılan İhracat Kredileri, söz
konusu eşyaların bünyesinde bulunan ve DİİB veya Dahilde İşleme İzni kapsamında
ithal edilen veya DİİB kapsamında iç piyasadan temin edilen kısmına tekabül
eden vergi, resim, vb. yükümlülüklerin) süresi içinde beyan edilerek, ilgili
kurum ve kuruluşlara iade edildiğine/ödendiğine ilişkin belgelerin beyannameye
eklenmesi gerekir. Bu şartların yerine getirilmesi durumunda, ilgili gümrük
idaresine 4210 rejim kodunda beyan edilerek söz konusu eşyalar muafiyete tabi
tutularak (Gümrük vergi ve resimler alınmadan) serbest dolaşıma sokulur (Gümrük
Yönetmeliği 451.madde, İhracat: 2017/4 sayılı Tebliğ, 30070/18.05.2017 say. ve
tar. RG.’de yayımlanan İhracat ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi
ve Harç İstisnası Uygulama Genel Tebliği, KDV Genel Uygulama Tebliği).
Örneğin: Ankara/Polatlı’da faaliyet
gösteren X firması tarafından, Türkmenistan’da
bulunan Y firmasına Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) kapsamında 600.000-EUR tutarında tarım makinaları
satıldığını, ilgili ihracat beyannamesinin gümrük işlemleri tamamlanarak
eşyanın yurt dışı edildiğini ve fiili ihracatının gerçekleştiğini (Bahse konu ihracat eşyasının bünyesinde yer
alan ithal girdiler nedeniyle 10.000-TL Gümrük Vergisi, 20.000-TL Özel Tüketim
Vergisi ve 30.000-TL Katma Değer Vergisi olmak üzere toplam 60.000-TL’nin ithalat
sırasında teminata bağlandığı, ihraç eşyasının bünyesinde yer alan ithal
girdilerin tedariği için yapılan sözleşmeler ve ilgili serbest dolaşıma giriş
beyannameleri için alınması gereken 2.500-TL Damga Vergisinin “İhracat ve Döviz
Kazandırıcı İşlemler” nedeniyle alınmadığını, ayrıca 100.000-TL Eximbank
İhracat Kredisi kullanıldığını), eşyaların teslim alınmasına müteakip
yaptırılan ekspertiz incelemesinde, söz konusu makinelerin sipariş
evsafına uymadığı (eşyaların hatalı ve bozuk olduğu) tespit edilerek alıcısı
tarafından kabul edilmeyerek satıcıya/Türkiye’ye iade edildiğini, satıcı
tarafından da geri gelen söz konusu eşyaların Türkiye’de serbest dolaşıma
sokulduğunu varsayalım. Bahse konu eşyaların ihracat nedeniyle teminata
bağlanan ve/veya alınmayan tüm vergiler ile yararlanılan tüm teşvik ve
desteklerin (örneğimizde de 10.000-TL
Gümrük Vergisi, 20.000-TL Özel Tüketim Vergisi ve 30.000-TL Katma Değer Vergisi,
2.500-TL Damga Vergisi ile 100.000-TL Eximbank kredisinin) ilgili kurum
ve kuruluşlara geri ödenmesi, iade edilmesi ve buna ilişkin belgelerin ilgili
gümrük müdürlüğüne ibraz edilmesi, ithalat beyannamesine eklenmesi gerekir. Bu
şartların yerine getirilmesi durumunda, ilgili gümrük idaresine 4210 rejim
kodunda beyan edilerek söz konusu eşyalar muafiyete tabi tutularak (Gümrük
vergi ve resimler alınmadan) serbest dolaşıma sokulur.
Aksi
takdirde; Geri gelen söz konusu eşyalar 4010 rejim kodunda beyan
edilerek muafiyete tabi tutulmadan (Tekabül
eden gümrük vergi ve resimleri tahsili başta olmak üzere ilgili mevzuat
hükümleri ve ticaret politikası önlemlerinin
uygulanması ile eşyanın ithali için öngörülen dış ticarette teknik düzenlemeler
ve standardizasyon mevzuatı dahil diğer işlemlerin tamamlanması şartıyla) serbest
dolaşıma sokulur.
İhracat ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde;
a) Alınmayan damga vergisi ve harç tutarının, döviz kazandırıcı faaliyetlerin
gerçekleşmeyen kısmına isabet eden tutarı, b) Dahilde İşleme İzin Belgeleri ve
Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgelerinin iptal edilmiş olması durumunda,
alınmayan damga vergisi ve harç tutarları, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
hükümleri çerçevesinde ceza ve gecikme faizi ile birlikte geri alınır. Gecikme
faizi, kağıdın düzenlendiği veya işlemin yapıldığı tarihten başlayarak
hesaplanır (30070/18.05.2017 say. ve tar. RG.’de yayımlanan İhracat ve Döviz
Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulama Genel
Tebliği, KDV Genel Uygulama Tebliği).
- Geri gelen eşyanın DİİB veya Dahilde işleme izni
kapsamında yapılan bir ihracata ilişkin olması halinde, söz konusu geri gelen
eşyaların Dahilde işleme izin belgesi (DİİB)/dahilde işleme izni süresi (ile
varsa verilen ek süreler) içerisinde yeniden ihraç edilerek taahhüdün
kapatılması, ihraç taahhüdünün yerine getirilmesi gerekir.
- Dahilde işleme
tedbirlerini, dahilde işleme rejimi ve belgede/izinde belirtilen esas ve
şartlara uygun olarak yerine getirmeyenlerden; İhracatı gerçekleştirilmeyen ve DİİB kapsamında iç
piyasadan temin edilen eşyalara tekabül eden vergi, resim, damga vergisi ve
harçlar ile ihracatı gerçekleştirilmeyen ithal
eşyalara ilişkin, ithal esnasında alınmayan gümrük
vergi, resim, damga vergisi, her türlü harçlar, vb. yükümlülükler ceza
ve gecikme faizi ile birlikte, ithal tarihi
itibarıyla 4458 sayılı Gümrük Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil
edilir. Ayrıca, ithal edilen ve süresi içerisinde ihracatı
gerçekleştirilmeyen eşya için 4458 sayılı Gümrük Kanununun 238 inci maddesi
hükmü çerçevesinde (Eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı para
cezası tahsil edilir.) müeyyide uygulanır.
- Diğer kamu kurum ve
kuruluşlarının denetim birimleri ile Ticaret Bakanlığınca yapılacak inceleme,
denetim ve soruşturma sonucunda, başta gümrük beyannamesi veya eki belgeler ile
ilgili diğer belgelerin sahte olduğunun veya üzerinde tahrifat yapıldığının ya
da gerçeği yansıtmadığının tespiti halinde; bu beyanname ve eki belgeler ile
diğer sahte belgelerin dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni ihracat
taahhüdünün kapatılmasında kullanılıp kullanılmadığına bakılmaksızın ve taahhüt
kapatma müracaatı beklenilmeksizin beyanname kapsamı ihracata tekabül eden
ithalata ilişkin vergi, resim ve harçların, İhracat: 2006/12 sayılı Dahilde
İşleme Rejimi Tebliği’nin 45.maddesi hükümleri çerçevesinde tahsili ve aynı
Tebliğin 46.maddesi kapsamında müeyyide uygulanarak, ilgililer hakkında kanuni
işlem yapılır (5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun “Kaçakçılık Hükümleri”
ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Belgede Sahtecilik Hükümleri” doğrultusunda
ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulur).
IV- GERİ GETİRİLMEYEN (YURT DIŞINDA
İLGİLİ ÜLKE,
SERBEST BÖLGE VEYA FİRMAYA BIRAKILAN,
EKONOMİK DEĞERİ OLMAYAN) EŞYA
Müfettişliğimizce
yapılan Sonradan Kontrol ve Firma İncelemeleri sırasında: Özellikle
otomotiv yan sanayi ile beyaz eşya, çeşitli ev gereçleri vb. sektörlerde
faaliyet gösteren imalatçı-ihracatçı veya ihracatçı firmaların yaptıkları mamul
eşya veya yedek parça ihracatlarında, alıcı tarafından, söz konusu eşyalar
teslim alındıktan sonra (herhangi bir üretime, kullanıma, satış ve dağıtıma
veya depolamaya tabi tutmadan önce) muayene ve kontrole/ayıklama işlemine tabi
tutulduğu, söz konusu eşyalardan bozuk,
defolu, kusurlu, hatalı, vb. olanların ayrıldığı ve ayıklandığı, bu işlem
sonucunda alıcı tarafından bozuk çıkan eşyaların bedeli kadar “Debit Note”
düzenlenerek ihracatçıya/satıcıya gönderildiği, ihracatçı tarafından da bu “Debit
Note” tutarları kadar paranın alıcı firmaya iadesi/döviz transferi yapıldığı ya
da alıcı firmanın borcundan düşüldüğü/vaz geçildiği, bilahare, ihracatçı
tarafından söz konusu bozuk eşyaların ekonomik değer taşımaması, Türkiye’ye
geri getirilmesi için ilave olarak yapılması gereken elleçleme, yeniden
ambalajlama-paketleme, navlun, taşıma, sigorta, gümrükleme, imha, vb. masraflar
ve ilave maliyet unsurları dikkate alınarak söz konusu eşyaların Türkiye’ye
getirilmediği ve ilgili firmaya, ülkeye/serbest bölgeye terk edildiği,
sonrasında ise ihracatçı firma tarafından ilgili muhasebe kayıtları ve
hesaplarında yapılması gereken düzeltmelerin (Gerçekte gerçekleşen nihai ihracat
miktarı ve tutarı, bu tutar üzerinden ihracat nedeniyle yararlanılan hak ve
menfaatler örneğin KDV, ÖTV, Damga Vergisi ve Harç İstisnası,
Yararlanılan İhracat Kredileri, söz konusu eşyaların bünyesinde bulunan ve DİİB
veya Dahilde İşleme İzni kapsamında ithal edilen veya DİİB kapsamında iç
piyasadan temin edilen kısmına tekabül eden vergi, resim harç istisnası
miktarları, Kurumlar Vergisi matrahı, vb.)
hiç birisinin yapılmadığı, örneğin: ilgili mükelleflerin söz konusu bozuk çıkan eşyalar için borçlandığı
vergiyi, 3065 sayılı Kanunun 35.maddesi doğrultusunda, değişikliğin
mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde
düzeltmedikleri, her hangi bir
revizyona gidilmediği, Diğer bir deyişle; İhracat nedeniyle yararlanılan
tüm hak ve menfaatlerin kullanımı sırasında, gerçekte gerçekleşen nihai ihracat
miktarı ve tutarı üzerinden değil de, gümrük çıkış beyannamesinde ve
satış/ihraç faturasında belirtilen miktar ve tutar üzerinden işlem yapıldığı,
haksız ve yersiz menfaat temin edildiği anlaşılmıştır.
Örnek 1: Üretici A firmasının, Fransa’da mukim B firmasına 300.000-EUR tutarında plastikten
mamul “Muhtelif araç çamurluğu” cinsi eşyayı sattığını, 1525/01.01.2020 sayı ve
tarihli satış/ihracat faturasına istinaden düzenlenen ve C Gümrük Müdürlüğü’nde
işlem gören 1250/05.01.2020 sayı ve tarihli Gümrük çıkış beyannamesi ile ilgili
gümrük işlemleri tamamlanarak 300.000-EUR üzerinden 08.01.2019 tarihinde söz
konusu eşyaların fiili ihracatının gerçekleştirildiğini, bahse konu ihracat
eşyasının bünyesine giren/yüklenilen KDV tutarının 35.000-TL olduğunu, İthalatçı
B firmasının söz konusu eşyaları 15.01.201920 tarihinde teslim alarak
muayene ve kontrole tabi tuttuğunu ve eşyaların 30.000-EUR’luk kısmının bozuk, defolu, kusurlu, hatalı olduğunun,
sağlam ve kabul edilebilir eşya miktarının ise 270.000-UUR olduğununun tespit
ederek ihracatçı A firmasına haber verildiğini, ihracatçının talimatı üzerine
bozuk çıkan eşyaların Türkiye’ye iade edilmeyip (Türkiye’ye geri gönderilmeyip)
Fransa’da imha edildiğini, alıcı B firmasının 20.01.2020 tarihinde düzenlediği 30.000-EUR
tutarındaki “Debit Note”yi
ihracatçıya/satıcıya gönderdiğini, ihracatçı A firmasının da debit note tutarı olan 30.000-EUR’yu alıcı B
firmasına iade ettiğini veya alacağından düşüm yaptığını fakat, ilgili muhasebe
kayıtları ve hesaplarında, ihracat miktar ve tutarında, ihracat nedeniyle
faydalandığı veya faydalanacağı hak ve menfaatlerde, örneğin KDV, ÖTV,
Damga Vergisi ve Harç İstisnası, Yararlanılan İhracat Kredileri tutarlarında herhangi bir düzeltmeye gitmediğini
varsayalım. Nihayetinde, gerçekte gerçekleşen ihracat tutarı olan 270.000-EUR
üzerinden değil de, aksine gümrük çıkış beyannamesi tutarı olan 300.000-EUR
üzerinden işlem yapmış, imha edilen 30.000-EUR’ya tekabül eden istisna, hak ve
menfaatlerden de (3.500-TL KDV ile diğer
menfaatler) haksız ve yersiz olarak faydalanmıştır.
Örnek 2: Otomotiv yedek parçaları üreten XX Alfa firmasının, DİİB kapsamında
işlem görmüş ürün olarak, Bulgaristan’da faaliyet gösteren XX Beta firmasına 100.000-EUR
tutarında “Sis lambası” cinsi eşyayı satarak, 2220/15.02.2020 sayı ve tarihli
satış/ihracat faturasına istinaden düzenlenen ve Y Gümrük Müdürlüğü’nde işlem
gören 17500/20.02.2020 sayı ve tarihli Gümrük çıkış beyannamesi ile ilgili
gümrük işlemleri tamamlanarak 100.000-EUR üzerinden 22.02.2020 tarihinde fiili
ihracat işleminin gerçekleştirildiğini, bahse konu ihracat eşyasının bünyesinde
yer alan ithal girdiler nedeniyle 2.000-TL Gümrük Vergisi, 6.000-TL Özel
Tüketim Vergisi ve 7.000-TL Katma Değer Vergisi olmak üzere toplam 15.000-TL
vergi tutarının ithal sırasında teminata bağlandığı, ithalatçı XX Beta firmasının
söz konusu eşyaları 01.03.2020 tarihinde teslim alarak muayene ve
kontrole tabi tutmuş ve eşyaların 10.000-EUR’luk kısmının bozuk, defolu, kusurlu, hatalı olduğunu,
sağlam ve kabul edilebilir eşya miktarının ise 90.000-EUR olduğunu tespit
ederek ihracatçı XX Alfa firmasına haber verdiğini, ihracatçının talimatı
üzerine bozuk çıkan eşyaları Türkiye’ye geri göndermeyip/iade etmeyip
Bulgaristan’da imha ettiğini, akabinde alıcı XX Beta firmasının 10.03.2020 tarihinde
düzenlediği 10.000-EUR tutarındaki “Debit Note”yi ihracatçıya/satıcıya gönderdiğini, ihracatçı XX Alfa
firmasının da debit note tutarı olan 10.000-EUR’yu alıcı XX Beta firmasına iade
ettiğini ve bozuk çıkan ihraç ürün miktarının yıllık ortalama % 10 olduğunu varsayalım.
(Sonuçta, gümrük çıkış beyannamelerine göre bir yıl boyunca yapılan ihracat
toplamı 1.000.000-EUR iken, bunun 100.000-EUR’luk kısmı bozuk, defolu, kusurlu,
hatalı olduğu için sayılmayan ihracat miktarı olup, gerçekte gerçekleşen
ihracat tutarı 900.000-EUR olarak gerçekleşmiştir.) fakat, ihracatçı XX Alfa
firmasının ilgili muhasebe kayıtları ve hesaplarında, ihracat miktar ve
tutarında, ihracat nedeniyle faydalandığı veya faydalanacağı hak ve menfaatlerde,
örneğin KDV, ÖTV, Damga Vergisi ve Harç İstisnası, Yararlanılan İhracat
Kredileri, vb. tutarlarında herhangi
bir düzeltmeye gidilmemiş, nihayetinde, gerçekte gerçekleşen ihracat tutarı
olan 90.000-EUR (Yıllık 900.000-EUR üzerinden) değil de, aksine gümrük çıkış
beyannamesi tutarı olan 100.000-EUR (Yıllık 1.000.000-EUR) üzerinden işlem
yapmış, 10.000-EUR, (Yıllık 100.000-EUR) yurt dışında imha edilen, Türkiye’ye
getirilmeyen, gerçekte gerçekleşmeyen eşyaya tekabül eden istisna, hak ve
menfaatlerden (örneğin: 200-TL GV, 600-TL ÖTV, 700-TL KDV “Yıllık= 2.000-TL GV,
6.000-TL ÖTV, 7.000-TL KDV” olmak üzere toplam 1.500-TL “Yıllık 15.000-TL”
vergi ile diğer menfaatlerden) haksız ve yersiz olarak faydalanmıştır.
Kısacası, Ticaret Bakanlığı’nca
yapılacak Sonradan Kontrol Ve Firma İncelemeleri ile Hazine ve Maliye
Bakanlığı’nca yapılacak vergi incelemelerinde; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun
114.maddesinde belirtilen zamanaşımı süresi (Vergi
alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl
içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmiyen vergiler zamanaşımına uğrar.)
dikkate alınarak, firmaların 120 (Yurt Dışı Alıcılar) Hesabı ve ilgili diğer
ihracat hesaplarının ayrıntılı şekilde incelenmesi, ihraç edilen eşyalardan bozuk, defolu, kusurlu, hatalı olmaları, …
vb. nedenlerle alıcısı tarafından satıcısına/Türkiye’ye iade edilen (geri gelen
eşya) veya satıcısına iade edilmeyip, satıcının isteği üzerine ilgili ülkeye
terk edilen, çöpe atılan veya o ülkede imha edilen eşyaların miktar ve
tutarlarının tespit edilerek, ihracat nedeniyle bu tutarlar üzerinden alınan
yada faydalanılan hak ve menfaatlerin (KDV, ÖTV, Damga Vergisi ve Harç
İstisnası, Yararlanılan İhracat Kredileri, söz konusu eşyaların bünyesinde
bulunan ve DİİB veya Dahilde İşleme İzni kapsamında ithal edilen veya DİİB
kapsamında iç piyasadan temin edilen kısmına tekabül eden vergi, resim, vb.
yükümlülüklerin) süresi içinde ilgili kurum ve kuruluşlara iade
edilmesine/ödenmesine ilişkin işlemlerin kontrol edilmesi, haksız veya yersiz
olarak yararlanıldığı tespit edilen hak ve menfaatlerin iadesinin sağlanmasının
gerektiğini düşünmekteyiz.
- Geri gelen
eşya ile satıcısına iade edilmeyip,
satıcının isteği üzerine ilgili ülkeye terk edilen, çöpe atılan veya o ülkede
imha edilen eşyaların DİİB/Dahilde işleme izni kapsamında yapılan bir
ihracata ilişkin olması halinde, söz konusu eşyalara ilişkin DİİB/dahilde
işleme izni süresi (ile varsa verilen ek süreler) içerisinde geri gelen
eşyaların yeniden ihraç edilerek ve geri getirilmeyen eşyalar içinde
DİİB/dahilde işleme izninde gerekli revizyonun yapılarak taahhüdün kapatılması,
ihraç taahhüdünün yerine getirilmesi gerekir.
Mali
Yönden Eleştirel Bir Yaklaşım; YMM Mesut ZURNACI’nın Eleştirisi: “İhraç
olup yurtdışından geri gelmeyen (çöpe atılan/çöp olan) mallarla ilgili;
uygulamada fiilen geri gelmeyen mallar için genelde yurt dışındaki firma
tarafından Türk firmasına debit note (borçlandırma notu) kesilmektedir. Debit
Note’nin temin edilemediği durumlarda ise Türk firması tarafından Credit Note
(alacaklandırma notu) kesilmektedir. Bu belgelerdeki bedeller bir
fiyat farkı gibi gider yazılmakta ancak ihracatçı Türk firmanın KDV
iadesinde bir azaltım yapılmamaktadır. Bununla birlikte kimi zaman ihracat
bedellerini yüksek tutarda düşürücü fiyat farkları KDV iadesinde azaltım yapma
zorunluluğunu doğurmaktadır. Örneğin, 100.00,00 TL ihracatta KDV iade talebi
15.000,00 TL olsun. Kural olarak KDV iade alacağı toplam satışın %18’ini
geçememektedir. 15.000,00 (%15) iade de bir sorun görünmemektedir.
Ancak bu örnekte alıcı firma tarafından 30.000,00 TL debit note kesilmesi
durumunda, net ihracat 70.000,00 TL olmaktadır. 70.000,00 x %18 = 12.600,00 TL.
Yani 15.000,00 – 12.600,00 = 2.400,00 TL kdv iadesinin mükellef tarafından
Maliye’ye geri iade edilmesi gerekir. Bunun haricinde fiilen geri gelmeyen
mallar için KDV iadesinin düşürülmesini sağlayacak bir mekanizma
bulunmamaktadır. Dolayısıyla geri gelmeyen değersiz hale düşen malların fiyat
indirimine ilişkin ihracat tutarını düşürücü mahiyetteki işlemlerin kötüye
kullanımı mümkün olduğundan, bu tür işlemlerin KDV iadesine etkisinin dikkate
alınarak gerekli ve etkin kanuni düzenlemelerin yapılması yerinde olacaktır.” (Mesut ZURNACI - MZ YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE
BAĞIMSIZ DENETİM).
SONUÇ
Ülkemizde İhracat, İhracat Sayılan Satış ve Teslimler, Döviz
Kazandırıcı Hizmet ve Faaliyetler çeşitli şekillerde teşvik edilmekte, KDV
istisnası, Damga Vergisi ve Harç İstisnası, vb. ayrıcalıklara tabi
tutulmaktadır. Uygulanan teşvik tedbirlerinin amacına ulaşması, haksız
rekabetin, haksız kazancın ve oluşacak kamu zararının önüne geçilebilmesi için Ticaret
Bakanlığı’nca yapılacak sonradan kontrol ve firma incelemeleri ile Hazine ve
Maliye Bakanlığı’nca yapılacak vergi incelemelerinde; 213 sayılı Vergi Usul
Kanunu’nun 114.maddesinde belirtilen zamanaşımı süreside dikkate alınarak, firmaların
120 (Yurt Dışı Alıcılar) Hesabı ve ilgili diğer ihracat hesaplarının ayrıntılı
incelenmesi, ihraç edilen eşyalardan bozuk,
defolu, kusurlu, hatalı olmaları, … vb. nedenlerle alıcısı tarafından
satıcısına/Türkiye’ye iade edilen (geri gelen eşya) veya satıcısına iade
edilmeyip, satıcının isteği üzerine ilgili ülkeye terk edilen, çöpe atılan veya
bu ülkede imha edilen eşyaların miktar ve tutarlarının tespit edilerek, ihracat
nedeniyle bu tutarlar üzerinden alınan yada faydalanılan hak ve
menfaatlerin (KDV, ÖTV, Damga Vergisi ve Harç İstisnası, Yararlanılan İhracat
ve Eximbank kredileri, söz konusu eşyaların bünyesinde bulunan ve DİİB veya
Dahilde İşleme İzni kapsamında ithal edilen veya DİİB kapsamında iç piyasadan
temin edilen kısmına tekabül eden vergi, resim, vb. yükümlülüklerin) süresi
içinde ilgili kurum ve kuruluşlara iade edilmesine/ödenmesine ilişkin
işlemlerin kontrol edilmesi, haksız veya yersiz olarak yararlanıldığı tespit
edilen hak ve menfaatlerin iadesinin sağlanması gerekir.
Kerim
ÇOBAN
Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi
KAYNAKÇA
· İhracatta
Geri Gelen (Geri Getirilen ) Eşya İle Yurt Dışından Getirilmeyen (Yurt Dışında
Bırakılan) Eşya www.MuhasebeTR.com (07.05.2019).
· ÇOBAN Kerim, “İhracat, İhracatta Geri Gelen
Eşya İle Yurt Dışından Getirilmeyen (Yurt Dışında İlgili Ülke-Serbest Bölge
Veya Firmaya Bırakılan, Ekonomik Değeri Olmayan) Eşya”, Gümrük ve Ticaret
Dünyası Dergisi, Sayı 100, Yıl 2019/1.
· 4458 sayılı Gümrük Kanunu.
· Gümrük Yönetmeliği.
· 95/7623 sayı ve 22.12.1995 tarihli İhracat Rejim Kararı.
· Mer-i
İhracat Yönetmeliği.
· 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu.
· Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği.
· 488
sayılı Damga Vergisi Kanunu.
· 492 sayılı Harçlar Kanunu.
· 2005/8391 sayılı Dahilde İşleme Rejim
Kararı.
· Dahilde İşleme rejimi Tebliği (İhracat:
2006/12).
· Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında
32 Sayılı Karara İlişkin (İhracat Bedelleri Hakkında 2018-32/48 sayılı) Tebliğ.
· Merkez Bankası İhracat Genelgesi
(2018/Bilâ).
· 213 sayılı Vergi Usul Kanunu.
· 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu.
· 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu.
· 30070/18.05.2017
say. ve tar. RG.’de yayımlanan İhracat ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga
Vergisi ve Harç İstisnası Uygulama Genel Tebliği.
· 2017/4
Sayılı İhracat, Transit Ticaret,
İhracat Sayılan Satış Ve Teslimler İle Döviz Kazandırıcı Hizmet Ve
Faaliyetlerde Vergi, Resim Ve Harç İstisnası Hakkında Tebliğ.
·
Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu’nun 06.04.2018
tarih ve 2018/12 sayılı Kararı.
·
ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel
Tebliği.