ÖZET
Günümüzde endüstriyel
ürünlerin gelişimi ve üretiminde ihtiyaç duyulan temel faktörlerden birisi
kalıptır. İç ve dış piyasada en çok kalıp talebi sırasıyla otomotiv sektörü,
otomotiv yan sanayi, beyaz eşya ve elektronik sanayiden gelmektedir. Kalıp
sektörü dünya genelinde ortalama % 70 oranında otomotiv sanayiine hizmet
etmektedir. Bu durum Türkiye için de geçerlidir. Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK) verilerine göre; Türkiye'nin ihracatı, 2021 yılında bir önceki yıla göre
yüzde 32,8 artışla 225 milyar 291 milyon dolara, ithalatı da yüzde 23,6 artarak
271 milyar 424 milyon dolara yükselmiş olup, otomotiv sektörü ihracatı ise
toplam 29,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Otomotiv sektörü
başta olmak üzere Türkiye’de üretimde kullanılan kalıpların %
30’u yurt içinden temin edilmekte, geriye kalan % 70’i ise yurt dışında,
çoğunlukla da Çin’de ve Uzakdoğu’da yaptırılarak Türkiye’ye ithal edilmektedir.
Dünyada kalıpçılık sektörü yıllık % 6 oranında büyümektedir.
Dünya kalıpçılık sanayi toplam cirosu 2017 yılında 84 Milyar € olup, 2025 yılı
hedefi 120 Milyar €’dur. 2017 yılında Türkiye’deki kalıp sektörünün toplam
cirosu 3,5 Milyar €, pazar payı % 4,5, sektörde istihdam sayısı 120.000 kişi
olup, Türkiye’nin 2025 yılı hedefi ise 18 Milyar € ciro, % 15 pazar payı ve
550.000 kişi istihdam sayısına ulaşmaktır.
Yurt dışına sipariş
edilerek yaptırılan ve nihayetinde Türkiye’ye ithal edilen kalıpların sipariş
aşamasından ithalat aşamasına kadar geçen süre içinde kalıp üzerinde bir dizi
değişiklikler, düzeltmeler, eklemeler, kontroller, testler, denemeler vb.
yapılmakta, bu işlemlerin her biri çoğu zaman farklı firmalara
yaptırılmaktadır. Ticaret Bakanlığı Müfettişlerince yapılan Sonradan Kontrol ve
firma incelemelerinde; Yurt dışına siparişi verilen kalıplar için yapılan tüm
bu masrafların muhasebe ve ilgili maliyet hesaplarına kaydedildiği,
bedellerinin yurt dışına ödendiği veya ödeneceğinin taahhüt edildiği, bu
kayıtlara (ithalatçı firma kayıtlarına) göre ithal aşamasına gelen bir kalıbın
toplam maliyeti belli olduğu halde, ithalat sırasında çoğu zaman söz konusu
kalıbın toplam maliyetinin değil, bunun yerine kalıp maliyetinin -az- bir
kısmına tekabül eden kalıp faturasının ithal kıymeti olarak dikkate alındığı ve
ithalattan sonra da her hangi bir ilave kıymet beyanında (Tamamlayıcı beyan)
bulunulmadığı, bu şekilde yüklü miktarda vergi kayıplarına sebebiyet verildiği
anlaşılmış olup, incelemeler sonucundaki tespitlere ve düzenlenen raporlara
istinaden ilgili firmalar, çok büyük tutarlarda ek tahakkuk ve ceza kararları
ile karşı karşıya kalmaktadırlar.
Anahtar kelimeler:
Kalıp, fikstür, modif-modifiye, modifikasyon, ithal eşyasının gümrük kıymeti,
istisnai kıymetle beyan, tamamlayıcı beyan,
…
GİRİŞ
Eşyanın Gümrük Kıymeti:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 24.maddesine göre ithal eşyasının gümrük kıymeti, eşyanın satış bedelidir. Satış
bedeli, Türkiye'ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28. maddelere göre
gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyattır.
Fiilen ödenen veya ödenecek fiyat, ithal eşyası için alıcının, satıcıya veya satıcı yararına yaptığı veya yapması gereken ödemelerin toplamıdır. Bu fiyat, ithal
eşyasının satış koşulu olarak, alıcının satıcıya veya satıcının bir
yükümlülüğünü karşılamak üzere üçüncü bir kişiye yaptığı veya yapacağı tüm
ödemeleri kapsar. 24.madde hükümlerine göre gümrük kıymeti
belirlenirken, ithal eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatına 27.maddede
belirtilen ilaveler yapılır.
Gümrük Kanunun 24.maddesi hükümlerine göre
belirlenemeyen gümrük kıymeti, Kanun’un 25.maddesinde belirtilen diğer
yöntemlerin sırasıyla uygulanması suretiyle belirlenir. 25.madde hükümlerine
göre belirlenemeyen gümrük kıymeti, Kanun’un 26.maddesinde belirtilen hükümlere
göre belirlenir. Kanun’un 24, 25 ve 26.madde hükümlerine göre belirlenemeyen
ithal eşyasının gümrük kıymeti ise, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel
Anlaşması (GATT)’ın VII’inci Maddesi, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel
Anlaşmasının VII.Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşma, Bu Anlaşmaya göre
oluşturulan Gümrük Kıymeti Teknik Komitesi’nin Kararları, Gümrük Kıymeti Yorum
Notları, Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliği’nin eşyanın gümrük kıymetine
ilişkin diğer hükümleri ile bu hükümlere uygun prensip ve yöntemlerle ve
Türkiye’deki mevcut veriler esas alınarak belirlenir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 27.maddesinde ithal
eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatına yapılacak ilaveler ayrıntılı
şekilde sayılmış olup, 27.maddenin 1.fıkrasının (b) bendi kapsamında; İthal
eşyasının üretiminde ve ihraç amacıyla satışında kullanılmak üzere, alıcı
tarafından doğrudan veya dolaylı olarak, bedelsiz veya düşük bedelle sağlanan,
fiilen ödenen veya ödenecek fiyata dahil edilmemiş olan araç, gereç, kalıp ve
benzeri aletler, ithal eşyasının üretimi için gereken ve Türkiye dışında gerçekleştirilen mühendislik, geliştirme,
sanat ve çizim çalışmaları, plan ve taslak hazırlama hizmetleri, ithal eşyasına
katılan malzeme, aksam, parça ve benzerleri ile ithal eşyasının üretimi
sırasında tüketilen maddeler gümrük kıymetinin unsurudur.
Aşağıdaki makalemizde, kalıp
ve fikstür ithalatı ile kalıp ve fikstür ithalatı sebebiyle ithal eşyasının
gümrük kıymetine giren kalıp ve fikstürle ilgili olarak yapılan, modif,
modifikasyon ve diğer benzeri giderlerinin gümrük kıymeti açısından geniş bir
değerlendirilmesi yapılarak, bu
konudaki kişisel görüşlerimiz belirtilecektir.
I-
KALIP SEKTÖRÜYLE İLGİLİ BAZI GENEL BİLGİLER
Kalıp: Kalıp kelimesinin İngilizcesi “mold/tool” olup, en basit tabirle metal
ya da plastik hammaddelere istenilen biçimi ve formu vermek için kullanılan,
ergitilmiş metalin veya plastiğin içine döküldüğü/basıldığı oyuk nesne, bir
şeye belirli bir biçim vermeye ya da bir şeyin eski biçimini korumaya yarayan
araç/nesne, ya da günlük hayatımızın
vazgeçilmezleri arasında yer alan çeşitli elektronik eşyalar, beyaz eşya,
otomotiv, makine, vb. çeşitli endüstriyel sektörlerde üretim için kullanılan,
içeriğinde metal veya plastik madde bulunan, ürünlerin seri üretimini
gerçekleştirmek için hazırlanan dayanıklı çelikten yapılan, mekanik bir düzlem
olarak tanımlanabilir. Kalıp,
imalat sektörünün vazgeçilmez, en etkili, en temel araçlarından biridir.
Modif-Modifiye:
İngilizce “Modification ve Tuning” kavramlarının Türkçe karşılığı olan
“Modifiye”, değiştirmek, kişiselleştirmek, ayarlamak anlamlarına gelmektedir.
Teknik olarak ise herhangi bir şeyin/parçanın üzerinde, kalıp imalatı
yapıldıktan sonra (sonrasında kalıbın üzerinde) yapılan değişikliktir.
Modifikasyon ise:
Islah etme, iyileştirme, değiştirme anlamlarına gelmektedir.
Fikstür: Karmaşık olan ölçme
yöntemlerinden ziyade imalatı yapılan parçanın daha basit ve hızlı bir
şekilde yüzeyleri, kesim hatlarını, büküm hatlarını ve delikleri belirlemeye,
bunları kolay ve hızlı bir şekilde ölçmeye yarayan aparattır. Fikstürün diğer bir fonksiyonu da takıldığı, monte
edildiği ya da kullanıldığı yerde ki pozisyonunu ve durumunu simüle etmektir. Fikstürler,
üretim sürecindeki parçaları yerleştirmeye, sabitlemeye ve desteklemeye yarayan
ara elemanlardır. İmalat sürecinde ya da diğer endüstriyel süreçlerde iş
paketlerini doğru lokasyona yerleştirmek ve sabitlenmiş konumda tutmak için
kullanılır. Fikstürler, kalıpların ve parçaların üretim, ölçme ve kontrol
safhalarının daha hızlı ve daha kolay şekilde yapılmasına imkân verirler.
Ayrıca; üretim maliyetini azaltırken, kalitenin devamlılığını, doğru ve ortak
özelliklere sahip çok sayıda ve çok çeşitli parçaların üretilebilmesini
sağlarlar.
- Fikstürler otomasyona dayalı üretim,
kalite kontrol ve montaj hatlarının önemli bir parçasıdırlar. Fikstürler üretilen
ürünün kalitesini, verimliliğini ve maliyetini doğrudan etkilerler. Genel
olarak, fikstür tasarımı ve imalatı ile ilgili masraflar, üretim sisteminin
toplam maliyetinin % 10 ilâ % 20’sini oluşturmaktadır. Üretim sonrası
reddedilen (standart dışı, bozuk olan) parçaların yaklaşık % 40’ı, parçadaki
ölçüsel hatalara, bu hatalar da yetersiz fikstür tasarımına bağlıdır.
- Fikstürlerin kullanımını iki ana
başlık altında toplayacak olursak, bunlar: 1) Üretilen parçanın
geometrik olarak ölçümü için kullanılan Kontrol Ölçüm Fikrstürleri ile,
2) Üretilen parçanın, takip eden operasyon ya da montaj adımlarında gerek
sabitlenmesi gerek montajlanması için kullanılan Montaj Fikrstürleri
olarak tanımlanabilir.
- Günümüzde fikstürler çok çeşitli
alanlarda kullanılmaktadır. Örneğin, Montaj fikstürleri:
Başta seri imalat yapanlar olmak üzere birçok firma tarafından montaj
sürelerinin kısalması, ölçüsel doğruluğun artırılması ve sürdürülebilir
kalitenin sağlanması amacıyla kullanılan seri montaj aparatlarıdır.
Kaynak Fikstürü:
Montajı zor ve karmaşık parçaların seri bir şekilde kaynak ve punta yapılmasına
imkân sağlayan aparattır. Kaynak fikstürleri daha çok otomotiv sektöründe kullanılır
ve otomobil kaynak hatlarının kilit unsurlarıdırlar.
Kontrol (Kalite
Kontrol) Fikstürü: Üretimi yapılan parçanın basit ve hızlı şekilde
kontrolünü yapmaya yarayan aparattır. Gelişen teknolojiyle birlikte, geometrik
şekilleri karmaşık olan parçaların üretiminin artması nedeniyle fikstürler,
kalıp sektörünün vazgeçilmezleri olmuştur.
- Sanayileşmiş ülkeler hem en büyük kalıp
ihracatçısı, hem de ithalatçısı konumundadırlar. Dünya kalıp ihracatının %
57’sini Çin, Güney Kore, İtalya, Japonya ve Almanya gerçekleştirmektedir. Kalıp
üreticisi ülkeler üretimlerinin yaklaşık % 40’ını ihraç etmektedirler.
- Dünyada kalıpçılık sektörü yıllık
% 6 büyümektedir. Dünya kalıpçılık sanayi toplam cirosu 2017 yılında 84 Milyar
€ olup, 2025 yılı hedefi 120 Milyar €’dur. 2017 yılında Türkiye’deki kalıp
sektörünün toplam cirosu 3,5 Milyar €, pazar payı % 4,5, sektörde istihdam
sayısı 120.000 kişi olup, Türkiye’nin 2025 yılı hedefi ise 18 Milyar € ciro, %
15 pazar payı ve 550.000 kişi istihdam sayısına ulaşmaktır.
- Türkiye’de kalıp maliyetinin en önemli kısmını
oluşturan hammaddelerin büyük çoğunluğu (kalıp çeliğinin tamamına yakını) ithal
edilmekte, ithalatta alınan vergilerin yüksek olması nedeniyle de kalıp
maliyetleri artmaktadır. Çin’de olduğu gibi kalıpçılık sektörü Türkiye’de de desteklenmeli,
kalıbın ithalat girdileri üzerindeki vergiler azaltılmalıdır. Türkiye, kalıp ihracatından yeterli katma değer
sağlayamamakta ve katma değeri yüksek kalıpları hala yurt dışından ithal
etmektedir. Kalıpçılık katma değeri yüksek olan bir sektördür.
Kalıp ihracatında, kalıp tipine göre 25 ilâ 100 USD/Kg katma değer
sağlanmaktadır. Türkiye’nin
ihracatında, ortalama ihracat değerinin = 1,50-USD/Kg olduğu dikkate alındığında,
kalıpçılığın önemi ve değeri daha kolay anlaşılacaktır.
II- KALIP İTHALATI
Endüstriyel ürünlerin
gelişimi ve üretiminde ihtiyaç duyulan temel faktörlerden birisi kalıptır. İç
ve dış piyasada en çok kalıp talebi sırasıyla otomotiv sektörü, otomotiv yan
sanayi, beyaz eşya ve elektronik eşya sektöründen gelmektedir. Kalıp sektörü dünya
genelinde ortalama % 70 oranında otomotiv sektörüne hizmet etmektedir. Bu durum
Türkiye için de geçerlidir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; Türkiye'nin
ihracatı, 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 32,8 artışla 225 milyar 291
milyon dolara, ithalatı da yüzde 23,6 artarak 271 milyar 424 milyon dolara
yükselmiş olup, otomotiv sektörü ihracatı ise toplam 29,9 milyar dolar olarak
gerçekleşmiştir.
Otomotiv sektörü
başta olmak üzere Türkiye’de üretimde kullanılan kalıpların %
30’u yurt içinden temin edilmekte, geriye kalan % 70’i ise yurt dışında,
çoğunlukla da Çin’de ve Uzakdoğu’da yaptırılarak Türkiye’ye ithal edilmektedir.
Türkiye’nin toplam kalıp ithalatının miktar bazında % 50’sini değer bazında da
% 74’ünü plastik ve kauçuk sektöründe kullanılan kalıplar oluşturmaktadır.
-
Otomotiv sektöründe, bir aracın seri imalatı sonlandırıldıktan itibaren
üreticinin takip eden 10 yıl boyunca yedek parça tedarik etme sorumluluğu devam
etmektedir. Bu sebeple üretimde kullanılan her bir kalıp, sipariş anında
kararlaştırılan seri üretim adetleri ve üretim süresi sonrasında 10 yıl daha
kullanılabilir şekilde muhafaza edilmeli, seri üretim kalitesinde ve
kararlaştırılan miktarlarda parça üretilebilme kalitesine ve
kapasitesine/dayanıklılığına sahip olmalıdır.
- Kalıp,
seri üretilen bir eşya değildir. Kalıp
direkt ürün olarak satın alınmaz, tedarikçilere customize olarak
(özelleştirilerek, istenen özellikleri belirtilerek) sipariş edilir. Kalıp,
kalıplanacak ürünün tasarımına ve kalite beklentilerine, üretim adedine, üretim
süresine ve birim zamandaki üretim kapasitesine göre özel olarak tasarlanıp,
doğru metotla üretilip, planlandığı gibi devreye alınmalıdır.
-
Otomotiv firmaları, üretecekleri yeni modelleri belirledikten sonra bu
modellerin üretimi aşamasında kullanacakları parçaların büyük çoğunluğunun da
öncekilerinden farklı ve yeni olacağı gerçeğinden hareketle, yeni üretilecek
modeller ve bunların parçaları içinde yeni kalıplar gerekecek, bu kalıplarda ya
iç piyasadan ya da yurt dışından temin/ithal edeceklerdir.
- Kaliteli
ve sağlam bir kalıbın imalat süreci (hikâyesi): Proje aşaması, sipariş
aşaması, analiz aşaması, ön tasarım aşaması, nihai tasarım aşaması, onay
aşaması, ilgili kalıbının çeliğinin ve diğer alt parçalarının temin edilmesi
aşaması, imalat aşaması, deneme üretimi aşaması (T0 olarak addedilen ilk
parçaların proto ya da ön seri üretimlerinin yapılması), kalıp teslim aşaması,
(bazılarında yerinde kurulum/montaj aşaması) ve nihayetinde üretime sokulma
aşamasıyla son bulmaktadır. Normalde bir kalıbın siparişi, imali ve teslim
edilmesi için 6 ay ile 1 yıllık, bazı kalıplarda ise parça basma/üretim
kapasitesine, büyüklüğüne ve kompleksitesine bağlı olarak 1,5 yıl ilâ 2,5
yıllık bir süreye ihtiyaç duyulmaktadır.
- Kalıp
imalatı her ne kadar parça 3D datasına/verisine göre imal edilse de, nominal
değerlere göre bir miktar sapma olabilmektedir. Bu nedenle, söz konusu kalıpla
üretilen parçaların kontrol fikstürleriyle kontrol ve ölçümleri yapılarak
tespit edilen uygunsuzluklar, yapılan değişiklikler, modif ve modifikasyonlarla
(iyileştirmelerle) düzeltilerek kalıptaki hata ve eksiklikler giderilmektedir.
- Yurt
dışına sipariş verilerek yaptırılan ve nihayetinde Türkiye’ye ithal edilen
kalıpların sipariş aşamasından ithalat aşamasına kadar geçen süre içinde kalıp
üzerinde bir dizi değişiklikler, düzeltmeler, eklemeler, kontroller, testler,
denemeler, vb. yapılmakta, bu işlemlerin her biri çoğu zaman farklı firmalara
yaptırılmakta, haliyle ödemelerde bu firmalara yapılmaktadır.
- Ticaret
Bakanlığı denetim elemanlarınca yapılan Sonradan Kontrol ve firma
incelemelerinde; Yurt dışına siparişi verilen kalıplar için yapılan tüm bu
masrafların firmanın ilgili maliyet hesaplarına kaydedildiği ve ilgili
bedellerin yurt dışına ödendiği veya ödeneceğinin taahhüt edildiği, bu
kayıtlara göre ithal aşamasına gelen bir kalıbın toplam maliyeti belli olduğu
halde, ithalat sırasında çoğu zaman söz konusu kalıbın toplam maliyetinin
değil, bunun yerine kalıp maliyetinin -az- bir kısmına tekabül eden kalıp
faturasının ithal kıymeti olarak dikkate alındığı ve ithalattan sonrada her
hangi bir ilave kıymet beyanında (Tamamlayıcı beyan) bulunulmadığı, bu şekilde
yüklü miktarda vergi kaybına ve hazine zararına sebebiyet verildiği
anlaşılmıştır.
III- KALIP İTHALİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
1- Kalıp Ve/Veya Fikstürün Yurt Dışına Sipariş Edilmesi ve Sonrasında Yapılması Gereken İşlemler
İthal
edilecek kalıp ve/veya fikstürün yurt dışına sipariş edilmesine müteakip, 4458
sayılı Gümrük Kanunu’nun ilgili maddelerinden hareketle ilgili mükellef
tarafından kalıp ve/veya fikstür projesi, kalıp ve/veya fikstür sözleşmesi,
kalıp ve/veya fikstürün imalat ve ithalat aşamaları, tahmini imalat süresi,
yurt dışı ödeme planı, banka transfer yazısı veya dekontu vb. belgelerin birer
fotokopileriyle birlikte yazılı olarak ithalatın yapılacağı ilgili gümrük
idaresine önceden bilgi verilmesi gerekir. (Tavsiye)
Örneğin: Türkiye’de otomotiv üretimi yapan X firmasının 2023
yılında üreteceği ve 2024 yılında piyasaya sunacağı yeni bir otomobil modelinin
farlarının üretimi ve tedariki için Türkiye’de far üreticisi olan Y firmasıyla
50.000 adet far satın almak için toplam 1.000.000-EUR tutarında sözleşme
imzaladığını, Y firmasının da söz konusu farları üretebilmek için yeni bir
kalıba ihtiyacı olduğunu ve bu kalıbın üretimi ve satın alınması için
Almanya’da bulunan Z kalıp firmasıyla 200.000-EUR’lık sözleşme imzaladığını ve
kalıp tutarının yarısını (100.000-EUR) Z firmasına avans olarak ödediğini
varsayalım. En kısa süre içinde (söz konusu kalıbın Türkiye’ye ithalinden önce)
Y
firmasınca, Gümrük Kanunu’nun ilgili maddelerinden hareketle yazılı
olarak ilgili belgelerle {X
firmasıyla yaptığı far üretim sözleşmesi (istenirse bu sözleşme gümrük
idaresine sunulmayabilir), Z firmasıyla yaptığı kalıp sözleşmesi, kalıp imalat
süreci ve tahmini imalat-ithalat
süresi, banka transfer yazısı veya dekontu vb.} birlikte ithalatın yapılacağı gümrük idaresine bilgi verilmesi,
ayrıca far satış ve kalıp alış sözleşmelerinden kaynaklanan toplam
1.200.000-EUR’ya isabet eden Damga Vergisinin, 488 sayılı Damga Vergisi
Kanunu’nun 1, 3, 4, 5, 14, 15, 22, 24.maddeleri, 213 sayılı Vergi Usul
Kanunu’nun 114.maddesi ve ilgili diğer mevzuat hükümleri kapsamında, ilgili
vergi dairesine ödenmesi,
Ayrıca: Söz konusu
kalıpların imal edilip Y firmasınca Türkiye’ye ithal edilmesi sırasında ise, Damga Vergisi Kanunu’nun 26.maddesi
gereği sözleşmelere tekabül eden Damga Vergisinin ödenip ödenmediğinin ilgili
gümrük idaresince kontrol edilip tahsilinin sağlanması, ödenen ya da ödenecek
Damga Vergisi tutarı aynı zamanda 3065 sayılı Kanun’un 21.maddesinin b fıkrası
gereği ithalatta KDV matrah unsuru olduğu için, kalıp ithaline ilişkin SDGB’de
“Yurt içi giderler içinde” beyan edilerek tekabül eden KDV ile varsa diğer
gümrük vergilerinin (Örneğin: ÖTV’nin) tahakkuk ve tahsilinin sağlanması
gerekir.
2- Kalıp İmalatının Tamamlanması ve İthalat İçin Serbest Dolaşıma Giriş (İthalat) Beyannamesinin Tescili
Kalıp
ve/veya fikstürün Türkiye Gümrük Bölgesine getirilmesine müteakip, serbest
dolaşıma sokulması (ithalat) için serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile ilgili
gümrük idaresine beyan edilmesi gerekir. Beyan sırasında, ithal edilecek kalıp
veya fikstürle ilgili olarak daha önce ilgili gümrük idaresine 4458 sayılı
Gümrük Kanunu’nun ilgili maddelerine göre bildirimde bulunulmuş ise bu husus da
belirtilerek, ithal edilen kalıp ve/veya fikstür için sipariş aşamasından -
ithalat aşamasına kadar Gümrük Kanunu’nun 24/3-a ve 27.maddelerinde sayılan
giderler ile diğer gümrük kıymet unsurlarından beyan sırasında miktarı ve tutarı
belli olan [ithal eşyası için
alıcının, satıcıya veya satıcı yararına yaptığı veya yapması gereken ödemeler,
yani, ithal eşyasının satış koşulu olarak, alıcının satıcıya veya satıcının bir
yükümlülüğünü karşılamak üzere üçüncü kişilere yaptığı veya yapacağı tüm ödemeler,
satın alma komisyonları dışındaki diğer komisyonlar ve tellâliye, gümrük
işlemleri sırasında söz konusu eşya ile tek eşya muamelesi gören kapların
maliyeti, işçilik ve malzeme giderleri dahil ambalaj bedeli, ithal eşyasının
üretiminde ve ihraç amacıyla satışında kullanılmak üzere, alıcı tarafından
doğrudan veya dolaylı olarak, bedelsiz veya düşük bedelle sağlanan, fiilen
ödenen veya ödenecek fiyata dahil edilmemiş olan ithal eşyasına katılan
malzeme, aksam, parça ve benzerleri, ithal eşyasının üretimi sırasında
kullanılan araç, gereç, kalıp ve benzeri aletler, ithal eşyasının üretimi
sırasında tüketilen maddeler, ithal eşyasının üretimi için gereken ve Türkiye
dışında gerçekleştirilen mühendislik, geliştirme, sanat ve çizim çalışmaları,
plan ve taslak hazırlama hizmetleri ve giderleri, kıymeti belirlenecek eşyanın
satış koşulu gereği, alıcının doğrudan veya dolaylı olarak ödemesi gereken,
fiilen ödenen veya ödenecek fiyata dahil edilmemiş olan royalti ve lisans
ücretleri, ithal eşyasının tekrar satışı veya diğer herhangi bir şekilde elden
çıkartılması ya da kullanımı sonucu doğan hâsılanın, doğrudan veya dolaylı
olarak satıcıya intikal eden kısmı ile 28.maddenin (a) bendi hükmü saklı kalmak
üzere, ithal eşyası için Türkiye’deki giriş liman veya yerine kadar yapılan
nakliye ve sigorta giderleri ile eşyanın giriş liman veya yerine kadar
nakliyesi ile ilgili olarak yapılan yükleme ve elleçleme giderleri, vb. …] tüm giderlerin
hesaplanarak/toplanarak ilave gümrük kıymeti olarak ithal edilen eşyaların (Kalıp
ve/veya fikstürün) tutarına, gümrük kıymetine eklenerek ilgili serbest dolaşıma
giriş beyannamesinde belirtilmesi, beyan edilmesi gerekir.
- Kalıp
ve/veya fikstürün Türkiye Gümrük Bölgesine getirilmesine müteakip, serbest
dolaşıma sokulması (ithalat) sırasında, yukarıda ayrıntıları belirtilen gümrük
kıymet unsurlarından belli olmayanlar, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten/serbest
dolaşıma giriş beyannamesinin tescilinden sonra belli olacak olanlar ile
sözleşme gereği fiyatın sonradan gözden geçirilmesi sonucunda ortaya çıkacak
kıymet farklarının varlığı durumunda ise; Yükümlülerce, anılan kıymet
unsurlarının mevcudiyetini gösteren sözleşmeler ve ilgili belgelerin birer
örneği ile onaylı çevirisi gümrük idaresine sunulur. İlgili gümrük idaresince
de Gümrük Yönetmeliğinin 53.maddesine göre (İstisnai kıymetle) beyan/işlem
yapılarak, vergi tahakkuku mevcut belgelerde belirtilen kıymet esas alınarak
gerçekleştirilir.
- Söz konusu gümrük kıymet unsurlarının
gerçekleşmesi, netleşmesi, miktar ve tutarlarının belli olmasına müteakip -[4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 24 ilâ
27.maddeleri gereği ithal eşyasının
gümrük kıymetine veya 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 21.maddesi
gereği ithalatta katma değer vergisi matrahına girmesi gereken, ancak gümrük
beyannamesinin tescili anında beyan sahibi tarafından mevcudiyetinin bilinmesi
mümkün olmayan kıymet veya matrah unsurları için]-
en geç söz konusu kıymet veya matrah unsurunun öğrenildiği (Muhasebe kaydına girdiği)
ayı takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar Gümrük
Yönetmeliği’nin 53 ve 150/3.maddeleri kapsamında tamamlayıcı beyanda bulunulur
ve isabet eden vergileri de aynı süre içinde ödenir.
- Gümrük Yönetmeliği’nin 53.maddesi uyarınca istisnai
kıymetle beyan yapılan hallerde, tamamlayıcı beyanın gümrük idaresine verilmesi
gerektiği süreden önce istisnai kıymete ilişkin ödemenin (ortaya çıkan kıymet
ve/veya miktar farkı tutarının) yurt dışına transferinin gerçekleştirilmesi
gerekir. Aksi takdirde, ortaya çıkan kıymet ve/veya miktar farkı tutarı
üzerinden, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı
Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak
Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar eki “Vadeli
İthalatında KKDF Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Olarak Belirlenen Mallar
Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili,
ayrıca hesaplanan KKDF tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV
tutarına) tekabül eden KDV’nin tahsili gerekir.
- Tamamlayıcı beyana isabet eden ithalat vergileri bakımından
zamanaşımı tamamlayıcı beyanın verildiği tarihten itibaren başlar. Tamamlayıcı
beyana göre gözden geçirilmiş kıymetin daha yüksek olması halinde ek vergi
tahakkuku yapılır.
Daha düşük olması halinde ise; farka isabet eden kıymetin satıcıdan geri
alındığının tevsiki ve satış sözleşmesine göre kıymetin yeniden belirlenmesini
gerektiren işleme ait tahlil raporu, vb. belgelerin onaylı örneğinin sunulması
koşullarıyla ve gümrük idaresince yapılacak inceleme sonucunda söz konusu
hususların tespiti üzerine 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 210 ve 211.maddesi
çerçevesinde işlem yapılır.
Örnek 1: Türkiye’de çok
çeşitli far ve stop lambaları üreten A firmasının, yeni üreteceği ürün
modelleri için yeni kalıplara ihtiyacı olduğunu ve bunların üretimi ve temini
için Çin’de faaliyet gösteren B firmasıyla 01.01.2022 tarihinde 250.000-USD
tutarında kalıp sipariş/satın alma sözleşmesi imzaladığını, kalıpların üretimi
sırasında ilave olarak 10.000-USD tutarında çizim ve tasarım, 15.000-USD
tutarında malzeme, aksam ve parça, 1.000-USD tutarında Çin’de yurt dışı kara
taşıması ve elleçleme gideri, 20.000-USD çeşitli modif ve modifikasyon gideri,
4.000-USD ambalaj gideri yapıldığını, ayrıca, söz konusu kalıpların imali
sonucu Türkiye’ye sevkinden/gönderilmesinden önce Çin’de deneme üretimine ve
teste tabi tutulduğunu, deneme üretimi içinde Çin ve/veya Çin’e komşu
ülkelerden 40.000-USD çeşitli deneme malzemesi satın alındığını, bunlara ilave
olarak deneme malzemesi ve hammaddelerin B firmasına ulaştırılması içinse
10.000-USD yurtdışı taşıma/navlun ücreti, elleçleme ve sigorta ücreti ile
5.000-USD test ücreti ve 10.000-USD tutarında kalite kontrol ücreti ödendiğini
ve yapılan bu giderlerin tamamının ilgili firma ya da firmalara ödendiğini,
ayrıca yapılan sözleşmeye göre (satış koşulu gereği) söz konusu kalıpların
nihai fiyatının (kalıpların bünyesinde yer alan ham madde, yardımcı malzeme,
aksam ve parçaların dünya fiyatlarındaki değişmeler ile döviz kurlarındaki
dalgalanmalar, vb. göz önüne alınarak) kalıpların Türkiye’ye sevkiyatından iki
ay sonra belirleneceği/netleşeceği ve duruma göre satıcı tarafından fiyat farkı
ya da fiyat indirimi faturası düzenleneceğinin kararlaştırıldığını, kalıpların
üretiminin tamamlanarak 01.03.2022 tarihinde sevk edildiğini ve 01.04.2022
tarihinde Türkiye’ye geldiğini, kalıpların ithali için 05.04.2022 tarihinde
serbest dolaşıma giriş beyannamesinin (SDGB) düzenlendiğini/tescil edildiğini
varsayalım. İthalatçı A firması tarafından, söz konusu kalıpların Türkiye’ye
ithali sırasında başta 250.000-USD kalıp bedeli olmak üzere, ilgili SDGB’nin
tescil tarihi olan 05.04.2022 tarihine kadar kalıplar için yapılan tüm
giderlerin/masrafların (çizim-tasarım, malzeme, aksam-parça, yurt dışı kara
taşıması, elleçleme ve sigorta gideri, yurtdışı taşıma/navlun ücreti,
modif-modifikasyon ve ambalaj gideri, çeşitli deneme malzemesi) 250.000-USD
Kalıp bedeli + 100.000-USD diğer giderler = 350.000-USD’nin ithal eşyanın
(kalıpların) toplam gümrük kıymeti olarak beyan edilmesi gerekir.
Kişisel Görüşümüz; 5.000-USD test gideri ile 10.000-USD
kalite kontrol giderinin doğrudan söz konusu eşyalar (kalıplar) için yapıldığı,
bu giderler gümrük kıymetine girmemekle beraber 3065 sayılı KDV Kanunu’nun
21/c.maddesi gereği bahse konu eşyaların ithalatta KDV matrahına girdiği, bu
nedenle ilgili SDGB’de eşyanın cif ve/veya gümrük kıymetine sokulmayıp sadece
KDV matrahına sokulacak şekilde beyan edilmesi gerektiği, bazı durumlarda da bu
tutar üzerinden KDV dışında ÖTV’nin de tahsil edilmesinin gerektiği fakat,
uygulamada bunun mümkün olmadığı, hali
hazırda kullanılan beyanname üretme programının ve SDGB şablonunun buna müsait
olmadığı, bunun yerine örneğimizde
belirtilen ve ithal eşyasının gümrük kıymetine girmeyen test bedeli ve kalite
kontrol giderinin ilgili mükellef tarafından 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun 1, 2, 3, 4, 6, 8, 9, 10, 20, 24.maddeleri gereği takip eden ayın
26’nına (en geç 26.06.2022 tarihine)
kadar 2 Nolu KDV Beyannamesiyle bağlı bulunduğu Vergi dairesine beyan edilerek
tekabül eden KDV’nin ödenmesinin gerektiği,
Ayrıca, ithalatçı A
firmasınca, 01.01.2022 tarihli 250.000-USD tutarlı kalıp alış sözleşmesine
tekabül eden Damga Vergisinin 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1, 3, 4, 5,
14, 15, 22, 24.maddeleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114.maddesi ve
diğer ilgili mevzuat kapsamında ilgili vergi dairesine ödenmesi, söz konusu
kalıpların Türkiye’ye ithal edilmesi sırasında ise, Damga Vergisi Kanunu’nun
26.maddesi gereği ithalat eşyasına ilişkin sözleşme veya sözleşmelere tekabül
eden Damga Vergisinin ödenip ödenmediğinin ilgili gümrük idaresince kontrol
edilip, ödenmediyse ödenmesinin/tahsilinin sağlanması, ayrıca ödenen ya da
ödenecek Damga Vergisi tutarı, aynı zamanda 3065 sayılı KDV Kanunu’nun
21.maddesinin (b) fıkrası gereği ithalatta KDV matrah unsuru olduğu için,
eşyaların (kalıpların) ithaline ilişkin SDGB’de (Yurt İçi Giderleri içinde,
Yurt içi giderlerine eklenerek) beyan edilerek tekabül eden KDV ile varsa ÖTV
ve benzeri diğer gümrük vergilerinin tahakkuk ve tahsilinin sağlanması
gerekir.
Örnek 2: Birinci (yukarıda yer alan)
örneğimizde satıcı B firmasının bahse konu kalıplar için sevkiyat ve ithalattan
sonra sözleşme gereği (kalıpların bünyesinde yer alan ham madde, malzeme, aksam
ve parçaların fiyatlarıyla döviz kurlarındaki yükselişler) fiyat artışları
sebebiyle 01.05.2022 tarihinde 50.000-USD tutarlı ilave fiyat farkı faturası
düzenleyerek ithalatçı A firmasına gönderdiğini, faturanın 15.05.2022
tarihinde A firmasına intikal
ettiğini ve aynı gün firma muhasebe kayıtlarına işlendiğini, bahse konu fiyat
farkı faturasının A firması tarafından 26.06.2022 tarihi beklenilmeden
30.05.2022 tarihinde ithalatın yapıldığı gümrük müdürlüğüne tamamlayıcı beyanda
bulunulduğu/bildirildiğini ve tekabül eden gümrük vergilerinin de aynı süre
içinde ödendiğini, fakat 50.000-USD fiyat farkının satıcı B firmasına,
tamamlayıcı beyanın gümrük idaresine verilmesi gerektiği süreden (en son
26.06.2022 tarihinden) sonra 17.07.2022 tarihinde transfer
edildiğini/ödendiğini varsayalım. Fiyat farkı faturası tutarı olan
50.000-USD’nin tamamlayıcı beyanın en son yapılması gereken 26.06.2022
tarihinden sonra, 17.07.2022 tarihinde satıcıya ödenmesi nedeniyle ilgili
gümrük idaresince, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20
sayılı Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı
Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar
eki “Vadeli İthalatında KKDF Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Olarak
Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF
tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF tutarı üzerinden varsa ÖTV ile
bunlara (KKDF + ÖTV tutarına) tekabül eden KDV’nin tahsili gerekir.
Örnek 3: Birinci (yukarıda yer alan)
örneğimizde satıcı B firmasının bahse konu kalıplar için sevkiyat ve ithalattan
sonra sözleşme gereği (kalıpların bünyesinde yer alan ham madde, malzeme, aksam
ve parçaların fiyatlarıyla, döviz kurlarındaki düşüşler nedeniyle) fiyatların
düşmesi sebebiyle 01.05.2022 tarihinde 25.000-USD tutarlı fiyat
farkı/(düşüklüğü) faturası düzenleyerek ithalatçı A firmasına gönderdiğini,
faturanın 15.05.2022 tarihinde A firmasına intikal ettiğini ve aynı gün firma
muhasebe kayıtlarına işlendiğini, söz konusu 25.000-USD tutarındaki fiyat farkı
(düşüklüğü) faturasına istinaden A firması tarafından ilgili SDGB’nin tescili
olan 05.04.2022 tarihinden itibaren üç (3) yıl içinde ithalatın yapıldığı
ilgili gümrük idaresine yazılı olarak başvurularak, farka/fiyat düşüklüğüne
isabet eden kıymetin (25.000-USD tutarın) satıcı B firmasından iade alındığının
tevsiki ve satış sözleşmesine göre kıymetin yeniden belirlenmesini gerektiren
işleme ait tahlil raporu gibi konuya ilişkin belge veya belgelerin onaylı
örneğinin sunulması koşuluyla ve gümrük idaresince yapılacak inceleme
sonucunda, söz konusu hususların doğruluğunun tespiti üzerine, 4458 sayılı
Gümrük Kanunu’nun ilgili laddeleri çerçevesinde işlem yapılır. Yani, fazla veya
yersiz alındığı anlaşılan gümrük vergileri mükellefe geri verilir.
- İstisnai kıymetle beyana ilişkin tamamlayıcı beyanın süresi içerisinde
verilmemesi nedeniyle zamanında ödenmeyen gümrük vergileri için eşyanın serbest
dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihinden itibaren 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen
gecikme zammı oranında gecikme faizi tahsil edilir ve 4458 sayılı Gümrük
Kanunu’nun 241’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca para cezası tatbik
edilir.
Örnek 4: Birinci (yukarıda yer alan) örneğimizde satıcı B
firmasının bahse konu kalıplar için sevkiyat ve ithalattan sonra fiyat artışları (kalıpların bünyesinde yer alan ham
madde, malzeme, aksam ve parçaların fiyatlarıyla döviz kurlarındaki
yükselişler) nedeniyle 01.05.2022 tarihinde 50.000-USD tutarlı ilave fiyat
farkı faturası düzenleyerek ithalatçı A firmasına gönderdiğini, faturanın
15.05.2022 tarihinde A firmasına intikal ettiğini ve aynı gün firma muhasebe
kayıtlarına işlendiğini ve yine aynı gün B firmasına ödendiğini, fakat, söz
konusu 50.000-USD tutarındaki fiyat farkı faturasının A firması tarafından en
son tamamlayıcı beyan tarihi olan 26.06.2022 tarihi geçirilerek (unutularak),
bir yıl sonra 26.06.2023 tarihinde ilgili gümrük müdürlüğüne tamamlayıcı
beyanda bulunulduğu/bildirildiğini varsayalım. Bu durumda, ilgili gümrük
müdürlüğünce, istisnai kıymetle beyana ilişkin tamamlayıcı beyanın süresi
içerisinde (en geç 26.06.2022 tarihine kadar) verilmemesi nedeniyle zamanında
ödenmeyen gümrük vergileri için eşyanın serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin
tescil tarihinden (05.04.2022 tarihinden) itibaren tamamlayıcı beyanın
yapıldığı 26.06.2023 tarihine kadar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi
tahsil edilir ve Kanunun 241.maddesinin birinci fıkrası uyarınca idari para
cezası uygulanır.
IV- YURT DIŞINDA YAPTIRILAN VEYA SATIN ALINAN KALIPLARLA YURT DIŞINDA ÜRETİLEN ÜRÜNLERİN TÜRKİYE’YE İTHALİ
Yurt
dışına sipariş verilerek yaptırılan veya yurt dışından temin edilen fakat,
Türkiye’ye ithal edilmeyerek, yurt dışında bırakılıp yurtdışı üretimde
kullanılan ancak, üretilen ürünlerin peyderpey Türkiye’ye ithal edilmesi
durumunda; 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun ilgili maddelerinden hareketle ilgili
mükellef tarafından yurt dışında yaptırılan kalıp ve/veya fikstürün projesi,
faturası, kalıp ve/veya fikstür sözleşmesi, kalıp ve/veya fikstürün imalat veya
satın alma aşamaları ve maliyeti, yurt dışında planlanan üretim süresi ve bu
kalıp veya kalıplardan üretilecek ürünün/ürünlerin nevi, cinsi, adı, ürün
miktarı ile bunlardan Türkiye’ye ithal edilecek ürün miktarı ve ithalat süresi,
ithal edilecek ürünlerin birim kıymeti dışında, söz konusu ürünlere ilave
edilecek yurt dışı kalıp ve fikstür maliyeti ile yurt dışı diğer giderleri
gösterir maliyet çizelgesi ve yurt dışı maliyet katsayısı, yurt dışı ödeme
planı, vb. belgeler ile ilgili sözleşmeler ve onaylı çevirilerinin birer nüsha
veya fotokopileriyle birlikte sipariş sonrasında (ithalat öncesinde) yazılı olarak
ilgili gümrük idaresine bilgi verilerek söz konusu belgelerin gümrük idaresine
sunulması, Yurt dışında üretilen ürünlerin Türkiye’ye getirilip serbest
dolaşıma sokulması (Türkiye’ye ithali) sırasında ise; Yurt dışında
üretilen veya ürettirilen ürünler için o ana (İlgili serbest dolaşıma giriş
beyannamesinin tescil tarihine) kadar yapılan, gerçekleşen giderlerden, başta
Gümrük Kanunu’nun 24/3-a maddesi ve 27.maddesinde belirtilen gümrük kıymet
unsurları, varsa diğer gümrük kıymet unsurları ile 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanunu’nun 21.maddesi gereği ithalatta KDV matrah unsurlarından bahse
konu ithal edilecek ürünlere tekabül eden tutarların tamamının
hesaplanarak/toplanarak ilgili serbest dolaşıma giriş beyannamesinde beyan
edilmesi gerekir.
Örnek 1: İthalatçı C firmasının Hindistan’daki üretici D
firmasıyla 01.01.2022 tarihinde yaptığı sözleşme gereği Cif teslim birim fiyatı
90-USD/Adet olmak üzere toplam 9.000.000-USD tutarında 100.000-adet buzdolabı
satın almak için anlaştığını, buzdolaplarının “Coban” markası, güvence ve
kalitesiyle üretileceğini, eşyaların satış koşulu gereği C firmasınca marka
kullanımı için Hindistan’da mukim marka sahibi E firmasına satış hasılatı
üzerinden % 10 royalty ödeneceğini, üretici D firmasının söz konusu eşyaları üretebilmesi
için yeni bir kalıba ihtiyacı olduğunu, ithalatçı C firmasının ithal edeceği
söz konusu eşyaların Hindistan’da üretilebilmesi için ilave olarak
Hindistan’dan ve/veya Hindistan’a komşu ülkelerden 300.000-USD tutarında kalıp,
50.000-USD teknik çizim-tasarım, 20.000-USD hammadde-malzeme, 25.000-USD yedek
parça, 30.000-USD ambalaj malzemesi, 20.000-USD palet ve çeşitli paketleme
malzemeleri satın alarak üretici D firmasına teslim ettiğini, ayrıca söz konusu
hammadde, malzeme ve eşyaların D firmasına taşınması ve teslimi için G
firmasına 15.000-USD yurt dışı kara taşıması ile 10.000-USD tutarında yurt dışı
gümrük vergileri için para ödediğini, üretici D firmasının iki (2) aylık süre
içinde üretimi tamamlayarak 01.03.2022 tarihinde eşyaları sevk ettiğini ve
15.03.2022 tarihinde eşyaların Türkiye gümrük bölgesine ulaştığını, toplam eşya
bedeli olan 9.000.000-USD’nin satıcıya ödendiğini ve eşyaların ithali için
20.03.2022 tarihinde serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tanzim ve tescil
edildiğini varsayalım.
Sonuçta; C firmasının, ithal edeceği 100.000-adet buzdolabı için
D firmasına eşya bedeli olarak ödediği 9.000.000-USD’ye ilave olarak bu eşyalar
için yukarıda sayılan gümrük kıymet unsurları karşılığı olarak toplam
470.000-USD daha masraf yapmış (ilave gümrük kıymeti oluşmuş) olup, bu
tutarında 100.000-adet buzdolabının ithali sırasında eşyaların gümrük kıymetine
ilave edilerek -ilgili SDGB’de belirtilerek- ilgili gümrük idaresine beyan
edilmesi, gümrük vergi ve resimlerinin 9.470.000-USD üzerinden hesaplanıp
tahsil edilmesi gerekir.
Ayrıca, ithalatçı C firmasınca, 01.01.2022 tarihli 9.000.000-USD
tutarlı buzdolabı alış sözleşmesine tekabül eden Damga Vergisinin 488 sayılı
Damga Vergisi Kanunu’nun 1, 3, 4, 5, 14, 15, 22, 24.maddeleri ile 213 sayılı
Vergi Usul Kanunu’nun 114.maddesi ve diğer ilgili mevzuat kapsamında ilgili
vergi dairesine beyanda bulunularak ödenmesi, söz konusu buzdolaplarının
Türkiye’ye ithal edilmesi sırasında ise, Damga Vergisi Kanunu’nun 26.maddesi
gereği ithalat eşyasına ilişkin sözleşme veya sözleşmelere tekabül eden Damga
Vergisinin ödenip ödenmediğinin ilgili gümrük idaresince kontrol edilip,
ödenmediyse tahsilinin sağlanması, ödenen ya da ödenecek Damga Vergisi tutarı
aynı zamanda 3065 sayılı Kanun’un 21.maddesinin b fıkrası gereği ithalatta KDV
matrah unsuru olduğu için, eşyaların (buzdolaplarının) ithaline ilişkin SDGB’de
“Yurt içi giderleri içinde” beyan edilerek tekabül eden KDV ile varsa ÖTV ve benzeri
diğer gümrük vergilerinin tahakkuk ve tahsilinin sağlanması gerekir.
-
Yurtdışında üretilen ve Türkiye’ye ithal edilen söz konusu ürünlerin ithalatı
sırasında, yukarıda ayrıntıları belirtilen gümrük kıymet unsurlarından belli
olmayanlar, gümrük
yükümlülüğünün başladığı tarihten (serbest dolaşıma giriş beyannamesinin
tescilinden) sonra belli olacak olanlar ile sözleşme gereği fiyatın sonradan
gözden geçirilmesi sonucunda ortaya çıkacak kıymet farklarının varlığı
durumunda ise; Gümrük Yönetmeliğinin 53.maddesine göre (İstisnai kıymetle)
beyan yapılarak, vergi tahakkukunun da mevcut belgelerde belirtilen kıymet
unsurları ve tutarları dikkate alınarak yapılması, ithalat sonrasında söz
konusu gümrük kıymet unsurlarının gerçekleşmesi, netleşmesi, miktar ve
tutarlarının belli olmasına müteakip
-(İthal eşyasının gümrük kıymetine
veya ithalatta katma değer vergisi matrahına girmesi gereken, ancak gümrük
beyannamesinin tescili anında beyan sahibi tarafından mevcudiyetinin bilinmesi
mümkün olmayan kıymet veya matrah unsurları için)- en geç söz konusu kıymet veya
matrah unsurunun öğrenildiği/ muhasebe kaydına girdiği ayı takip eden ayın
yirmi altıncı günü akşamına kadar ithalatın yapıldığı gümrük müdürlüğüne,
Gümrük Yönetmeliği’nin 53 ve 150/3.maddeleri kapsamında tamamlayıcı beyanda
bulunulması ve vergileri de aynı süre içinde ödenmesi gerekir.
Örnek
2: İthalatçı C firmasının
yukarıda (Örnek 1’de) belirtilen buzdolaplarını
ithalata müteakip iç piyasada sattığını, hazırlanan satış hasılat raporlarının
taraflarca (C ve E firmalarınca) incelenerek üzerinde uzlaşıldığı ve satış
hasılatı üzerinden oluşan royalty için E firmasınca 250.000-USD tutarında
01.06.2022 tarihli royalty faturası düzenlenerek C firmasına gönderildiğini,
söz konusu royalty faturasından C firmasının 07.06.2022 tarihinde haberdar
olduğunu ve aynı tarihte muhasebe kayıtlarına kaydedildiği, yine aynı tarihte E
firmasına royalty tutarının ödendiğini, E firmasının usulüne uygun olarak temin
ettiği mukimlik belgesi bulunduğunu ve bu belgenin aslı ile birlikte Noterce
veya Hindistan’daki Türk konsolosluklarınca tasdik edilmiş Türkçe tercümesinin
bir örneğini ilgili vergi dairesine veya vergi sorumlusu olan C firmasına ibraz
ettiğini varsayalım. 250.000-USD royalty bedeli E firması için
bir gayri maddi hak kazancı olup, Türkiye ile Hindistan arasındaki
mevcut Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması gereği gayri maddi hak kazançları
üzerinden % 15 vergi (stopaj) kesintisi yapılması gerekir. C firmasınca, 250.000-USD royalty
bedelinden 37.500-USD (karşılığı TL) vergi/stopaj kesintisi yapılarak ilgili
vergi dairesine yatırılması, geriye kalan 212.500-USD tutarın hak sahibi E
firmasına gönderilmesi, en geç 26.07.2022 tarihi akşamına kadar ithalatın
yapıldığı gümrük müdürlüğüne müracaat edilerek, Gümrük Yönetmeliği’nin 53 ve
150/3.maddeleri kapsamında 250.000-USD royalty tutarı üzerinden tamamlayıcı
beyanda bulunulması ve 250.000-USD royalty tutarına tekabül eden gümrük
vergilerinin (KDV, GV, vb.) de aynı süre içinde ödenmesi gerekir. (5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15/7. ve 30/11.maddelerine göre; Yapılacak vergi
kesintileri, kazanç ve iratların gayrisafi tutarları üzerinden dikkate alınır).
Şayet;
Söz konusu royalty tutarı net (250.000-USD) olarak yurt dışına
ödenmiş/gönderilmiş ise, bunun brütleştirilmesi ve brütleştirilmiş tutar olan
294.117,65-USD (karşılığı TL) üzerinden ilgili vergi dairesine ve gümrük
müdürlüğüne beyanların yapılması, tüm vergilerin (stopaj, kdv, gümrük
vergileri, vb.) brütleştirilmiş tutar olan 294.117,65-USD karşılığı TL
üzerinden hesaplanıp tahsil edilmesi gerekir.
Öte yandan: Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının
(ÇVÖA) hükümlerinin dikkate alınabilmesi ve anlaşma hükümleri çerçevesinde
stopaj kesintisi yapılmaması ya da stopaj oranının indirimli olarak
uygulanabilmesi için mukimlik belgesinin ibrazı şarttır. Mukimlik belgesinin
istenilen kanuni şartları taşımaması veya mukimlik belgesinin ibraz edilmemesi
ya da edilememesi durumunda ise; İç mevzuat hükümleri (gelen oran olan % 23)
uygulanmakta (İlgili ÇVÖA hükümleri uygulanmamakta), stopaj tevkifatı normal
stopaj oranı üzerinden yapılmaktadır. {3
Seri No’lu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Sirküleri ile Gelir İdaresi
Başkanlığı (GİB) İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 02.05.2012 tarih ve
B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 30-1497 sayılı Özelgesi/Muktezası,
Yine GİB İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 15.07.2014 tarih ve
62030549-125[30-2012/266]-1874 sayılı özelgesi, konu hakkındaki özelgelere
örnek olarak verilebilir}. Gayri maddi hak kazançları vb. nedeniyle
yurt dışına yapılan ödemelerden Türkiye’de kesilen stopajların mukim ülke
mükellefleri tarafından iade alınması veya mahsubu mümkün olup, Türkiye’deki
mükellefimiz (ithalatçı), kestiği stopaja ilişkin bilgileri bağlı bulunduğu
vergi dairesinden resmi yazı ekinde alır, gerekirse bunları ilgili ülke/mukim
ülke konsolosluğuna tasdik ettirir ve yurt dışındaki firmaya gönderir, yurt
dışındaki gayri maddi hak sahibi firma bu belgeleri mukimi olduğu kendi
ülkesinde ilgili vergi dairesine sunarak, ikili anlaşma (ÇVÖA) gereği ödeyeceği
vergiden mahsup eder veya geri alır.
- Mukimlik belgesi: Çifte Vergilendirmeyi
Önleme Anlaşması’na (ÇVAÖ) taraf diğer ülkede gelir elde eden kişi veya
firmaların, mukimi olduğu ülkenin yetkili makamlarından aldığı ve o kişi veya
kurumun ilgili ülkede yerleşik ve vergi mükellefi olduğunu gösteren resmi
belgedir.
- Gümrük
Yönetmeliği’nin 53.maddesi uyarınca istisnai kıymetle beyan yapılan hallerde,
tamamlayıcı beyanın gümrük idaresine verilmesi gerektiği süreden önce istisnai
kıymete ilişkin ödemenin (mal ithaline ilişkin ortaya çıkan ilave gümrük kıymet
farkı “royalty” tutarının) yurt dışına transferinin gerçekleştirilmesi,
gerçekleştirilmiş olması gerekir. Aksi
takdirde, bu tutar üzerinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün
2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve
2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu
Kesintileri Hakkında Karar eki “Vadeli İthalatında KKDF Kesintisi Oranı
% 0 ‘Sıfır’ Olarak Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen
GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF tutarı
üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV tutarına) tekabül eden KDV’nin
tahsili gerekir.
Örnek 3: İthalatçı C
firmasının yukarıda (Örnek 2’de) belirtilen royalty
tutarının hak sahibi E firmasına, tamamlayıcı beyanın gümrük idaresine
verilmesi gerektiği süreden (en geç 26.07.2020 tarihinden) sonra
yapılması/ödenmesi durumunda ise, ilgili gümrük idaresince, Gümrükler Genel
Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında
(08.04.2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını
Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar’da belirtilen GTİP’ler hariç)
royalty tutarı üzerinden KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF
tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara tekabül eden KDV’nin ilave olarak
tahsili gerekir.
- İstisnai kıymetle
beyana ilişkin tamamlayıcı beyanların süresi içerisinde verilmemesi nedeniyle
zamanında ödenmeyen gümrük vergileri için eşyanın serbest dolaşıma girişine
ilişkin beyannamenin tescil tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun hükümlerine
göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi tahsil edilir ve Gümrük Kanunu’nun
241.maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezai işlem yapılır.
Örnek 4: İthalatçı C
firmasınca, yukarıda (Örnek 2’de) belirtilen royalty
tutarına (İthalat sonrası ortaya çıkan ilave gümrük kıymet unsuruna) ilişkin
tamamlayıcı beyanın ilgili gümrük idaresine Gümrük Yönetmeliği’nin 53 ve
150/3.maddeleri kapsamında süresi içinde (En geç 26.07.2022 tarihine kadar)
yapılması gerekir. C firmasının, söz konusu tamamlayıcı beyanı süresi içinde
yapmadığını, tamamlayıcı beyanı iki ay gecikmeyle 26.09.2022 tarihinde
gerçekleştirdiğini varsayarsak, bu durumda, zamanında ödenmeyen gümrük
vergileri için eşyanın serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin (SDGB)
tescil tarihinden (20.03.2022’dan) itibaren tamamlayıcı beyanın yapıldığı
26.09.2022 tarihine kadar 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme
zammı oranında gecikme faizi tahsil edilir ve Gümrük Kanunu’nun 241/1.maddesi
uyarınca para cezası uygulanır.
- Yurt
dışında üretilen veya ürettirilen ürünlerin Türkiye’ye ithali sırasında; Söz
konusu ürünlerin ithalat kıymetine eklenmesi gereken gümrük kıymet
unsurlarından, özellikle sermaye malı, üretim
hattı, üretim tezgahı, makine, kalıp, fikstür, çeşitli üretim araçları ve
benzeri ekipmanlar ile Türkiye dışında
gerçekleştirilen mühendislik, geliştirme, sanat ve çizim çalışmaları, plan ve
taslak hazırlama hizmetleri, vb. kıymet unsurları toplanıp tespit edilerek, bu
tespit edilen kıymetten ithal eşyasına pay verilir. İthal eşyasına verilecek
payın belirlenmesinde: 1) İlgili
kıymet unsurunun toplam tutarı bir defada ithal edilen ürünün kıymetine
eklenerek veya, 2) İlgili kıymet
unsurundan ithal eşyasına pay verilmek, suretiyle ithalat gerçekleştirilebilir.
Bu yöntemlerin uygulanması sırasında, içinde bulunulan özel koşullar ve genel
kabul görmüş muhasebe prensipleri göz önünde bulundurulur.
-
İlave edilecek gümrük kıymet unsuru veya unsurları ile tutar veya tutarları
belirlendikten sonra, bu kıymetten ithal
eşyasına pay verilmesi aşamasına geçilir. Bu konuda çeşitli olasılıklar
mevcuttur.
Bu
olasılıklar: (1) İthalatçı tüm kıymet üzerinden vergiyi bir defada ödemek
istiyorsa, kıymet tümüyle ilk sevkiyata ilave edilir.
(2) İthalatçı kıymetin ilk sevkiyata
kadar üretilen birim sayısına göre paylaştırılmasını talep edebilir.
(3) Üretimle ilgili olarak bir üretim
planı, sözleşme veya taahhüdün söz konusu olduğu durumlarda ise, ithalatçı söz
konusu kıymeti, gerçekleştirilmesi kararlaştırılan toplam üretime (toplam ithal
edilecek miktara) paylaştırılmasını talep edebilir.
Kısacası, kullanılacak pay verme
yöntemi, ithalatçının sağladığı bilgi ve belgeler ile ithalatçının talebine
bağlıdır.
Örnek
5: Türkiye’de yerleşik X
firmasının, 01.01.2021 tarihinde yapılan sözleşme kapsamında, Çin’de yerleşik
üretici Y firmasından üç yıl içinde satın alacağı 1.000.000 adet otomobil farı
için Cif teslim birim fiyatı 10-USD/Adet olmak üzere toplam 10.000.000-USD’ye
satın almak için anlaştığını, ayrıca X firmasının söz konusu eşyaların
(farların) üretimi için Y firmasına 500.000-USD tutarında çizim, tasarım, kalıp
ve fikstür tedarik ettiğini, Çinli üretici Y firmasının 01.03.2022 tarihinde
üretime başladığını, 10.000 adetlik ilk sevkiyatı 01.05.2022 tarihinde deniz
yoluyla yaptığını ve ürünlerin 20.05.2022 tarihinde Türkiye’ye ulaştığını,
20.05.2022 tarihi itibariyle Y firmasının 50.000 adetlik üretimi tamamladığını
varsayalım. İthalatçı X firması, ilgili gümrük idaresinden, 500.000-USD
tutarındaki ilave gümrük kıymet unsurunu (çizim, tasarım, kalıp ve fikstür
masrafını) 10.000 birim, 50.000 birim veya eşyanın/ithalatın tamamı olan
1.000.000 birim ürüne (far’a) paylaştırılmasını talep edebilir. İthalatı gerçekleştiren ilgili gümrük idaresi; İthalatçı X
firmasının talebi doğrultusunda, ithalatçının sağladığı/sunduğu bilgi ve
belgeleri de dikkate alarak gerekli (İlave gümrük kıymet unsurlarının
dağıtımını) paylaştırmayı yapar. Eşyanın Cif kıymeti + paylaştırılan ilave
gümrük kıymeti = ulaşılan nihai gümrük kıymeti (Toplam gümrük kıymeti)
üzerinden ilgili SDGB veya SDGB’lerin beyan, tescil, muayene ve gümrük
işlemlerini tamamlayarak ithalat vergilerinin tahakkuk ve tahsili
gerçekleştirir.
V- TÜRKİYE’DEKİ MEVCUT KALIP ÜZERİNDE YAPILACAK İLAVE, MODİFİKASYON, REVİZYON VE/VEYA YENİLİKLER
Daha önce şahıs ve/veya firmaların kendileri tarafından üretilen, iç piyasadan satın alınan, ithal edilen, vb. serbest dolaşımda bulunan kalıp ve fikstürler üzerinde yapılacak ilave, modifikasyon, revizyon veya yenileme, vb. değişiklikler yapılmak istenilmesi halinde; İthal edilecek ilgili modif ve parçalar için yeni bir serbest dolaşıma giriş beyannamesi (SDGB) tescil edilip, tescil tarihindeki döviz kuru, ilgili eşyanın ait olduğu GTİP ve vergi olanı dikkate alınarak, ve ilgili ticaret politikası önlemlerinin uygulanması ile eşyanın ithali için öngörülen diğer işlemlerin tamamlanması ve kanunen ödenmesi gereken, gümrükçe alınan vergilerin tahsili ile mümkün olur.
- Yurt dışında bulunan (yurt dışı üretimde kullanılan) bir kalıp veya fikstür için ilave, modifikasyon, revizyon veya yenileme, vb. değişiklikler yapılması halinde ise; Söz konusu giderlerin her biri gümrük kıymet unsuru olduğu için, bu masrafların tamamı/toplamı, yapılan ilave, modifikasyon, revizyon veya yenilemeden sonra, söz konusu kalıp veya kalıplarla üretilen ve Türkiye’ye ithal edilen/ edilecek ürünlerin tutarına, ilave gümrük kıymeti olarak {Yukarıdaki örnek: 5’de belirtildiği şekilde} eklenir. İthal edilen eşyalara ilişkin SDGB veya SDGB’ler, bu nihai tutar üzerinden beyan edilerek (gümrük vergi ve resimleri bu tutar üzerinden hesaplama-tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil edilerek) ithal/ithalat işlemi gerçekleştirilir.
VI- KURULUM, MONTAJ, BAKIM VE ONARIM GİDERLERİ
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 28.maddesinin b fıkrasına göre; İthal eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatından ayırt edilebilmeleri koşuluyla sınai tesis, makine, teçhizat, kalıp gibi, ithal eşyası için ithalattan sonra yapılan inşa, kurma/kurulum, montaj, bakım (onarım) veya teknik yardıma ilişkin giderler, gümrük kıymetine dahil edilmez. Şayet, bahse konu inşa, kurma/kurulum, montaj, bakım (onarım) veya teknik yardıma ilişkin giderler ilgili faturasında, sözleşmesinde, vb. ithal belgelerinde, ithal edilen sınai tesisi, makine, teçhizat, kalıp, fikstür vb. ithal eşyasının kıymetinden ayrı şekilde, ayrı bir kalem olarak belirtilmemişse, ithal edilen eşyanın kıymetinden ayrılamıyor ise: Genel kıymet kuralları gereği, ithalat sırasında gümrük idaresince, ithal edilen esas eşyanın kıymetiyle birlikte, ithal eşyasının kıymeti olarak değerlendirilerek, ithalata ilişkin SDGB’nin tescil tarihinde söz konusu esas eşyaya ait vergi oranı, döviz kuru, ödeme şekli ve diğer vergilendirme unsurları, esas eşyanın ithaline ilişkin gerekli ticaret politikası önlemlerinin uygulanması ile eşyanın ithali için öngörülen diğer işlemlerin tamamlanması, ve ithalat vergilerinin tahsili ile ithalat gerçekleştirilir.
Ancak: İnşa, kurma/kurulum, montaj, bakım (onarım) veya teknik yardım ve benzeri giderlerin hizmet ithalatı olması, hizmetin Türkiye'de yapılması ve/veya hizmetten Türkiye'de faydalanılması nedeniyle Katma Değer Vergisine tabi olup, ilgili vergi dairesine sorumlu sıfatıyla 2 Nolu KDV Beyannamesiyle beyanda bulunularak, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1, 6, 8, 9, 10 ve 24.maddeleri, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği ve ilgili diğer mevzuat hükümleri gereği, genel vergi oranı (% 18) üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV tevkifatı yapılması gerekir.
Örnek 1: Afyonkarahisar’ın İscehisar ilçesinde mermerden mamul çeşitli fayans ve karo üretimi yapan X firmasının, mevcut üretim kapasitesini artırmak, yeni bir üretim bandı kurmak için Tayvan’da mukim Y firmasından sanayi tesisi (çeşitli makine, teçhizat, ekipman ve kalıplar) satın aldığını ve ithalata müteakip söz konusu sanayi tesisinin inşa, kurulum, montaj giderleri de dahil toplam 1.200.000-USD bedel ödediğini, inşa, kurulum, montaj giderleri tutarının gerçekte toplam 75.000-USD olmasına karşın, ilgili satış sözleşmesinde ve/veya satış faturasında ayrı bir kalem, ayrı bir gider olarak gösterilmediğini ve ithalatı yapılan sanayi tesisinin (çeşitli makine, teçhizat ve kalıpların) fiilen ödenen veya ödenecek fiyatından ayırt edilemediğini, bu fiyata dahil olduğunu varsayalım. Söz konusu inşa, kurulum, montaj giderleri olan 75.000-USD tutar, bahse konu ithal eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatından ayırt edilemediği, esas eşya ile birlikte bir bütün olarak değerlendirdiği (1.200.000-USD içinde olduğu) için ithalat eşyasının gümrük kıymeti ilgili SDGB’de 1.200.000-USD olarak beyan edilip, gümrük/ithalat vergileri de 1.200.000-USD üzerinden tahakkuk ve tahsil edilmesi gerekir.
Örnek 2: Birinci örneğimizdeki ithal eşyamıza ilişkin olarak yapılan inşa, kurulum, montaj vb. giderlerinin ilgili satış faturasında ve/veya sözleşmede ayrı bir kalem, ayrı bir gider olarak gösterildiğini ve bu giderlerin toplam 75.000-USD olduğunu varsayalım. Bu durumda, söz konusu eşyalarımızın gümrük kıymeti 1.125.000-USD olacağı için eşyaların ithaline ilişkin SDGB’de 1.125.000-USD tutar üzerinden beyan, tescil ve gümrük/ithalat vergileri 1.125.000-USD üzerinden tahakkuk ve tahsil edilir.
İnşa, kurulum, montaj giderleri olan 75.000-USD hizmet ithalatı için ise; İthalatçı X firması tarafından, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1, 6, 8, 9, 10 ve 24.maddeleri, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği ve ilgili diğer mevzuat hükümleri gereği, ilgili vergi dairesine sorumlu sıfatıyla 2 Nolu KDV Beyannamesiyle beyanda bulunularak, tekabül eden KDV’nin ödenmesi gerekir. KDV Kanunu’nun 29.maddesi, KDV Genel Uygulama Tebliği ve ilgili diğer mevzuat gereği, sorumlu sıfatıyla 2 Nolu KDV beyannamesi ile beyan edilen KDV, vergi sorumluları (ilgili gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri) açısından yüklenilen vergi niteliğinde olup, söz konusu KDV’nin aynı dönem içinde mükellef sıfatıyla verilen 1 No.lu KDV beyannamesi ile indirime konu yapılabilir.
Not: Bu konuda daha fazla ayrıntılı
bilgiyi, gerekli hukuki ve mevzuat desteğini, sonradan kontrol/ firma
incelemesi yaptırılması, … konularında
yardım, destek ve benzeri hizmetleri -isterseniz- Firmamız “Çoban Gümrük Dış Ticaret Denetim, Danışmanlık ve
Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği A. Ş.”den alabilirsiniz.
SONUÇ
Günümüzde endüstriyel ürünlerin gelişimi ve üretiminde
ihtiyaç duyulan temel faktörlerden birisi kalıptır. İç ve dış piyasada en çok
kalıp sırasıyla otomotiv sektörü, beyaz eşya sektörü ve elektronik sanayide
kullanılmaktadır.
Dünyada
kalıpçılık sektörü yıllık % 6 büyümektedir. Dünya kalıpçılık sanayi
toplam cirosu 2017 yılında 84 Milyar € olup, 2025 yılı hedefi 120 Milyar €’dur.
2017 yılında Türkiye’deki kalıp sektörünün toplam cirosu 3,5 Milyar €, pazar
payı % 4,5, sektörde istihdam sayısı 120.000 kişi olup, Türkiye’nin 2025 yılı
hedefi ise 18 Milyar € ciro, % 15 pazar payı ve 550.000 kişi istihdam sayısına
ulaşmaktır.
Yurt dışına sipariş
edilerek yaptırılan ve nihayetinde Türkiye’ye ithal edilen kalıpların sipariş
aşamasından ithalat aşamasına kadar geçen süre içinde kalıp üzerinde bir dizi
değişiklikler, düzeltmeler, eklemeler, kontroller, testler, denemeler vb.
yapılmakta, bu işlemlerin her biri çoğu zaman farklı firmalara
yaptırılmaktadır.
Ticaret Bakanlığı Müfettişlerince yapılan Sonradan Kontrol ve firma incelemelerinde; Yurt dışına siparişi verilen kalıplar için yapılan tüm bu masrafların muhasebe ve ilgili maliyet hesaplarına kaydedildiği, bedellerinin yurt dışına ödendiği veya ödeneceğinin taahhüt edildiği, bu kayıtlara (ithalatçı firma kayıtlarına) göre ithal aşamasına gelen bir kalıbın toplam maliyeti belli olduğu halde, ithalat sırasında çoğu zaman söz konusu kalıbın toplam maliyetinin değil, bunun yerine kalıp maliyetinin -az- bir kısmına tekabül eden kalıp faturasının ithal kıymeti olarak dikkate alındığı ve ithalattan sonra da her hangi bir ilave kıymet beyanında (Tamamlayıcı beyan) bulunulmadığı, bu şekilde yüklü miktarda vergi kayıplarına sebebiyet verildiği anlaşılmış olup, incelemeler sonucundaki tespitlere ve düzenlenen raporlara istinaden ilgili firmalar, çok büyük tutarları içeren ek tahakkuk ve ceza kararları ile karşı karşıya kalmaktadırlar.
Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri
KAYNAKÇA:
·
4458 sayılı Gümrük
Kanunu.
·
Gümrük Yönetmeliği.
·
Gümrük Yönetmeliği Ek No: 8
(Gümrük Kıymeti Yorum Notları).
·
3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanunu.
·
Katma Değer Vergisi Genel
Uygulama Tebliği.
·
193 sayılı Gelir Vergisi
Kanunu.
·
5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanunu.
·
488 sayılı Damga Vergisi
Kanunu.
·
ÇOBAN Kerim, “Gayri Maddi
Hak Kazançlarının Brütleştirilmesi İle Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi ve
Gümrük Kıymeti Yönüyle İncelenmesi”,
Gümrük ve Ticaret Dünyası Dergisi, Sayı 94, Yıl 2017/4.
·
ÇOBAN Kerim, Eski, Kullanılmış ve/veya
Yenileştirilmiş Eşyanın, Yurt Dışı Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetleri
Kapsamında Yurtdışında Kullanılan Makina ve Teçhizat İle İşyeri Nakli Suretiyle
Sermaye Malları ve Diğer Malzemelerin Türkiye’ye İthali, www.MuhasebeTR.com (23.07.2019).
·
ÇOBAN Kerim, İthalatta Cif Kıymet ve Gümrük
Kıymetinin Önemi” www.MuhasebeTR.com
(01.08.2019).